|
11.09.16 | #1 |
Öğretmenin görevi topluma iyi vatandaş yetiştirmek değildir
Öğretmenin görevi topluma iyi vatandaş yetiştirmek değildirÖğretmenin görevi topluma iyi vatandaş yetiştirmek değildir Meslekler ikiye ayrılır... ‘Makina Metaforu’ ile çalışanlar... ‘Hermeneutik’ ile çalışanlar... Makina metaforu ile çalışan mesleklerde toplumsal duyarlılık, bireysel duyarlılıktan önceliklidir. Bir başka deyişle, yapılan meslek, toplumun huzur ve güvenliği içindir ve toplumsal huzur, bireysel huzurdan önce gelir. Hekimlik, hâkimlik, askerlik gibi meslekler makina metaforu ile çalışır… Bir hekime kolu kırılmış hasta geldiğinde, oturup hasta ile birlikte ağlaşmaz. Onun için, ortada bir kol vardır ve bu kol kırılmıştır. Görevi o kırık kolu tamir etmektir, o kadar! Hasta psikolojisini iyi bilir, naziktir, ama hastasının acısını duymamaya çalışır. Hukuk da öyle, makina metaforu ile çalışır... Hâkimin karşısında sanık vardır. Bu sanığın işlediği düşünülen bir suç vardır. Suçun kanunda bir tanımı vardır. Sanık suçlu ise, makina çalışır, birey ceza alır. Sanık yalvarsa, yakarsa da, hâkim sanığa duyarsız, mesleğine duyarlıdır. Sanığa nezaketli davranır, ancak gereken cezayı da verir. Asker de öyle... Asker bilir ki karşısında kendini öldürmek üzere kurşun atan biri vardır. Ondan önce kurşun atmalı ki görevini yapabilsin. Kurşun atacağı kişinin kendini nasıl hissettiği askeri ilgilendirmez. Bireye değil, toplum için yapacağı göreve duyarlıdır. Bir de ‘Hermeneutik’ ile çalışan meslekler vardır ki, bunlar toplumdan önce bireyi düşünür. Bu mesleklerde ‘bireye duyarlılık, topluma duyarlılıktan’ önceliklidir. Psikoloji, pedagoji, öğretmenlik gibi sosyal meslekler hermeneutik ile çalışır... Örneğin bir psikolog, eşinden dayak yiyen kadının acısını anlamaya, hissetmeye çalışır. Toplumsal kuralları değil, önce bireyin duygularını önemser. Onun amacı bireyi iyi etmektir, toplumu değil. Zira bir psikolog, bireyleri iyi olan toplumun zaten iyi bir toplum olacağını düşünür. Bir pedagog, önce çocuğu düşünür, aileyi değil. Çünkü o, çocuk iyi olursa ailenin de iyi olacağına inanır, önceliği aile değil, çocuğun kendisidir. Bundandır ki bir pedagog için en can sıkıcı söz ‘çocuklar bizim geleceğimiz’ sözüdür. Bu sözde, toplumun geleceği için çocuğa iyi davranmak anlamı çıkar ki, böylesi bir bakış açısı çocuk suiistimalidir. Bunun gibi öğretmenlik de hermeneutik ile çalışan bir meslektir. Öğretmenin önceliği, öğrencisini iyi vatandaş haline getirmek değil, iyi bireyler olmasına yardımcı olmaktır. Ve bir öğretmen bilir ki, bireyleri iyi olan toplum zaten iyi bir toplumdur. Bundandır ki, öğretmen, öğrencisinin eksiklerini anlamaya, onu hissetmeye, onun sorularını çözmeye odaklanır... Eksik ve yanlışları olan bir çocuğu ‘çocuğun iyiliği için’ veya ‘toplum için’ cezalandırmaya çalışmak, öğretmenlik mesleğinin özüne aykırıdır. Zira o, öğretmendir, ne bir asker ne de bir hâkim. O, bireye karşı duyarlılığı ile ön plana çıkmış bir mesleğin sahibidir. Kişiler, kendi bireysel yatkınlıklarını dikkate alarak meslek seçerlerse ancak mesleklerinde verimli olabilirler. Hermeneutik ile kişiliğini geliştirmiş bir kişinin makina metaforu ile ilgili meslek seçmesi hizmet ettiği ‘toplumu’ zarara uğratacağı gibi... makina metaforu ile kişiliği gelişmiş bir kişinin de, hermeneutik ile ilgili meslek seçmesi hizmet verdiği ‘bireyi’ zarara uğratır... Kaynak:Adem Güneş - Ana Sayfa |
|
|
|