|
18.09.16 | #1 |
Ela Gözlü Nazlı Yari Türküsünün Hikayesi ve Sözleri
Ela Gözlü Nazlı Yari Türküsünün Hikayesi ve SözleriGönlü yaralı bir ozan Ferrahi. Dediği gibi bir yar uğruna yanıp yakılmakla geçmiş ömrü. 1934 yılında Ceyhan'ın Kıvrık köyünde doğmuş. Asıl adı Mehmet Ali Metin. Saz vurmaya küçük yaşlarda başlamış. Çevrenin sevilen bir genci olmuş. Söz erliği, yanında çalıştığı ağanın kızına sevdalanmasıyla başlıyor. Ağa önceleri kızım Ferrahi'ye vermeye razı oluyor ama sonraları çevrenin dedikodularının etkisiyle bundan cayıyor. Türkülerinden de anlaşıldığı gibi ağa kızının adı Emine'dir. İki gönlün bir olması engellenince, alır başım çıkar sıladan. Başlar gurbet ellerde sazıyla çile doldurmaya. Bundan sonra Ferrahi'nin öyküsü daha da yanıktır. Otuz yaşlarındayken bir Aşık için en önemli şeyini, sesini kaybeder. Sazıyla kalır bir başına. Bir ara evlenir ve bir kızı olur. Adım Emine koyar. Küçük Emine beş yaşından sonra babasının sesi, soluğu olur. Baba çalar, küçük Emine söyler. 1960 doğumlu olan Emine'nin söyledikleri yalnızca babasının türküleri değildir. Daha o zamandan dağarında yüz elli türkü vardır. Böylece baba-kız geçim derdini birlikte yüklenir, birlikte paylaşırlar. Yurdumuzun çeşitli yörelerinde yapılan Aşıklar Bayramları'na katılırlar. Kubbede kalan bir hoş seda diye boşuna dememişler. İşte Ferrahi'yi artık yaşatanlar da radyolarımız Halk Türküleri dağarında bulunan bu türküler oluyor. Çünkü Ferrahi'nin dolmak bilmeyen çilesi 1969 yılının 26 Nisan günü aramızdan ayrılmasıyla tükendi. Usta aşık ardında bir bir çok koşma, güzelleme gibi türküler bırakarak göçüp gitti. Son senelerinde iki Aşıklar Bayramı'na katılmıştı. Her ikisinde de kızı Emine'yle birlikte birincilik ödülü aldı. 1967 Yılında Konya'da Mihri Hatun türkü ödülünü, ertesi yıl da yine Konya'da Köroğlu ödülünü aldılar. Ela Gözlü Nazlı Yari Türküsünün Sözleri Ela gözlü nazlı yari Görem dedim göremedim Boş kalmıştır kavil yeri Varam dedim varamadım Gönlümün gülü nerede Engeller durmaz arada Emine'yle ben murada Erem dedim eremedim Şeker kaymak tatlı dili Kınalamış nazik eli Koynundaki gonca gülü Derem dedim deremedim Şahinim yok çıkam ava Ne yaptımsa aldım hava Kuşlar gibi ben bir yuva Kuram dedim kuramadım Gel derdini bana anlat Ben kimlere edem minnet Dediler ki bağın cennet Girem dedim giremedim Mehmet Ali asıl adım Ferrahi'yi pirle kodum Gurbet elden dönem dedim Duram dedim duramadım Arzu da yaktı Kamber'i N'olur biraz gelsin beri Feleğin çelik çemberi Kıram dedim kıramadım Nazlı yari getirip de Yanı yana oturup da Kollarıma yatırıp da Saram dedim saramadım Uzak bir menzile vardım Hem ağladım hemi durdum Karışık bir rüya gördüm Yoram dedim yoramadım Yükün aldı yine kervan Gönül sen de boşa kıvran Emine'yle dem-i devran Sürem dedim süremedim Türkünün Yöresi: Adana Türkünün Kaynağı - Mahlası: Aşık Ferrahi |
|
|
|