|
22.05.16 | #1 |
Türk Tarihinde Kullanılmış Erkek İsimleri
Türk Tarihinde Kullanılmış Erkek İsimleriÖz Türkçe Erkek İsimleri, Türklerin tarihleri boyunca erkek çocuklarına verdikleri isimler ve anlamları. A harfi ile başlayan isimler ABA: Saygıdeğer, saygıya layık kişi. Bazı Türk boylarında “ana’’,’’abla’’ , bazılarında ise baba anlamında da kullanılmaktadır. ABADAN: 1- Cömert, verici 2- Bağışlayıcı, gönül yapıcı ABAK: Temiz, iffetli, namuslu kişi ABAKA: Yakın akraba, amca çocuğu ABAKAN: Alicenap ABAKAY: 1- Yakın akraba, yeğen, amca çocuğu 2- Sibirya’da saygın ve sözü geçen hanımlara verilen bir unvan ABALA: Abla ABAR: (Avar): 1- Gösteriş, heybetlilik 2- Baş eğmez, dirençli ABAŞ: Hanım yürüyüşü (Küçük narin adım) ABAY: 1- Aydınlık, aydınlık verici 2- Hayret uyandıran, hayret verici ABAKIYMIŞ: Gönül kırıcı, can yakıcı ABÇAR-(Avşar): 1- İşin ehli kişi, iş bitirici 2- Uyumlu, itaatkar ABI: 1- Can, ruh 2- Soyluluk ABIÇ: Gönüllü ABIDAN: İçli, gönül insanı ABIK: İçli, gönüllü ABIKAN: Mec.Soylu ABIL: Gönüllü, İstekli ABINAK: Sakinleşmiş gönül rahatlığı içinde olan ABINÇ(Avunç): Avunç, teselli ABIŞ(Apış): Bacağın diz kapağından yukarısı ABIŞKA : İçten, içtenlikle çalışan ABIZ: Ruhsal, ruhlarla ilgili ABİKE: Alicenap, yüksek gönüllü ABİN: Mutlu, memnun, hoşnut ACAR: 1-Gayretli,Hareketli 2- Gözü pek, yırtıcı ACLAN: Açık,Açılan ACU-(Acı,Açığ): 1- Açık 2-Keskin, sert 3- Açı,aralık ACUN: Dünya, yeryüzü ACUNAL: birl. Acun/Al (Almak’tan) ACUNAY: birl. Acun/Ay/Mec.”Dünya güzeli” ACUNLUK: Dünya malı,dünyalık ACUNSUZ: Dünya malında gözü olmayan AÇA: 1- Toplum içinde saygınlığı olan kişi 2-Analık derecesinde saygıya layık hanım AÇAN: Açma eylemi içinde olan (Çiçek gibi) AÇIĞ: 1-Açık,dürüst 2- Bahşiş bey yada hanların verdiği bahşiş AÇIK: (Açığ) Büyük kardeş AÇIL: Açık, açılmış AÇUK: (Açık) İyi huylu,mülayim ADAK: 1-Söz,nişan 2-Bağış,sungu ADAL: Sadık, güvenilir ADALAN: Ünlü, şöhretli ADALDI: Ünlü ADALIR: Ünlü ADALMIŞ: Ünlü ADAN: Uygunluk, liyakat ADANIR: Ünlü ADANMIŞ: Adaklı,adak olmuş ADAR: Adama eyleminde bulunan ADAY: Memnunluk,hoşnutluk ABDAN: Ünlü ADBERİLGEN: Adına layık ve ününü hak etmiş kişi ADIKTI: Ünlü ADIN: Ünlü,adı anılan ADINÇIĞ: 1-Seçkin,mümtaz 2- Olağanüstü, fevkalade, bambaşka ADIÖTE: birl. Adı/Öte Mec. Temiz bir üne sahip ADIVAR: Ünlü,tanınmış ADIYAKŞI: birl. Adı/Yakşı(Adı güzel) ADIYAMAN: birl. Adı/Yaman Mec. Ürkütücü bir üne sahip kişi ADIYEKE: birl. Adı/Yeke(yeğ) Mec. Saygıyla anılan kişi, adı yeğlenen kişi ADKIR: Aygır,erkek at ADMIŞ: Ün almış, tanınmış ADSAY: birl. Ad/Say Mec. Adına saygı duyulan kişi ADSIZ: 1- Fakir,kimsesiz AFŞAR (Abçar) AFŞIN: Apçın,(Opçın) Zırh,demir örgülü savaş giysisi AFTABA: Su ibriği AGA (Ağa,Aka): 1-Saygıdeğer, ulu kişi 2- Cömert,koruyucu 3-Büyük erkek kardeş,ağabey AGOLA: Yönetici,amir AGUN: Tatmin,avuntu AGUNMUŞ: Avunmuş,sakin AĞAÇA: Akça, beyazca, alımlı AĞALAK: Oğlak AĞALBAY: Muhterem,saygıdeğer AĞAN: 1-Yüksek,yukarıda,yukarılara çıkan 2- Geceleri gökten hızla geçen, ışıklı nokta AĞAR: 1- Ağı ağırbaşlı, oturaklı 2- Gönül ferahlığı 3- Göğe yükseliş AĞARTMIŞ: 1- Namuslu,dürüst 2- Alçak gönüllü, mütevazı AĞAT (Akat): Namuslu, gönüllü, iffetli AĞAYA: Makul,geçerli,uygun AĞDUK: Kutsal,muhterem AĞICI: Ağcı, Akçı, Akıcı, Hazinedar, Hazine sorumlusu AĞIÇ: Varlık, hazine,servet AĞILGAT: 1-Saygıdeğer 2- Yıldız,gezegen AĞIM: Yükseliş AĞIR: 1- Ağırbaşlı,olgun 2- Ünlü,saygın AĞIRBAŞ: birl. Ağır/baş, olgun, alçak gönüllü AĞIŞ: (Ağıç) Hazine, servet AĞIT: Mersiye,ölüm Türküsü,göğe yükselen feryat AĞLAMIŞ: Çileli,çile çeken AĞMIK: 1- Ünlü,tanınmış 2- Yüksek rütbeli AĞRAK: Yükselen,ilerleyen AĞRITMIŞ: Mec. Acı kuvvete sahip kişi AĞUL: 1- Ay’ın halesi 2- Oba, köy AĞUTUR: Yükselten,yukarı çıkaran AĞZUKARA: birl. Ağzı/Kara. Mec. Sert konuşan, acımasız ve hükmedici konuşan kişi AK: 1- Beyaz 2- Doğuş, doğum 3- Yükseliş 4-Parlaklık 5-Devinim,hareketlilik 6-Mec.Namusluluk,iffet ve güvenirliğin sembolü AKA: Büyük,ulu kişi,saygıdeğer kişi AKABA: Yokuş,meyil AKAÇ: Akıcı AKALIN: bir. Ak/Alın mec. Dürüst,namuslu AKAN: 1- Akıcı 2- Yükselen AKARCA: Dere,ırmak AKAR: Dere,akarsu AKARSU: Dere,ırmak AKAŞ: birl. Ak/Aş mec.Helal rızk AKAY: birl. Ak/Ay 1- Ayın en güzel anı 2- Yenisey Türklerinde “hanımefendi” anlamında kullanılır. AKBAŞ: birl. Ak/Baş mec. Dürüst,namuslu AKBEL: Dürüst,sözüne güvenilir kişi AKBERGÜ: birl. Ak/Vergi fıtrat,huy mec.iyi huylu AKÇA: 1-Beyaza kaçan 2-İpekli dokuma 3-Para,maliye,hazine AKÇALAR: birl.Ak/çalar mec.Ak tenli hanım AKÇALI: Zengin,mal sahibi AKÇALMAZ: birl. Ak/Çalmaz mec.Yanık tenli hanım AKÇIL: 1-Ak tenli, akça yüzlü 2- Ağarmış, aklaşmış AKÇIN: Sözüne güvenilen,sağlam kişilikli AKÇORA: birl. Ak/Çura 1- Şamanist gelenekte iyi ruh ve iyilik perisi AKEL: birl. Ak/El mec.Dürüst,namuslu AKGÜN: birl. Ak/Gün mec. Gelecek,istikbal AKHAN: birl. Ak/Han Şamanist gelenekte “İyilik Tanrısı” AKI: Eli açık,cömert,zengin gönüllü AKIM: 1-Yönelim,yükseliş 2- Akmaktan, akıcı,yayılıcı AKIN: 1-Saldırı,hücum 2-Kazak ve Kırgızlarda, ozan ve müzisyenlere verilen ad AKINAY: birl. Akın/Ay Türkistan’da hanım ozanlara verilen ad AKINCI: 1- Akın eden,saldıran 2- Osmanlılar dönemindeki, öncü birliklere ve bu birliklere dahil olan kişilere verilen unvan AKIŞ: 1-Yükseliş 2-Akmaktan akış 3-Servet,hazine AKKARA: birl. Ak/Kara mec.Zıtların bütünlüğü AKMAN: birl. 1-Temiz,iffetli 2-Apak,bembeyaz AKOBA: birl. Ak/Oba mec.soylu AKSAK: 1-Aksayan,seken 2-Yükselen,çıkan AKSOY: birl. Ak/Soy mec.Soylu AKŞAMAN: birl. Ak/Şaman Şamanist gelenekte,iyi ruhlarla ilgilenen ve ilişkiye giren kam AKŞİT: Yürekli,gözükara AKTAN: birl. Ak/Tan seher vakti,şafak AKUZ: birl. Ak/Uz (Uzman,usta) AKÜN: birl. Ak/Ün mec.Temiz,şöhretli AKYOL: birl. Ak/Yol mec.Dürüst,namuslu AKYÖN: birl. Ak/Yön mec.Dürüst,namuslu AKYÜZ: birl. Ak/yüz mec.Dürüst AL: 1-Bayrak kumaşı 2-Kızarmış,kızarık 3-El,kolun bilekten aşağı kısmı 4- Ala,alaca 5-Almaktan al ALA: Karışık renkli,benekli ALABAN (Alban)Timsah ALACA: Karışık renkli ALAÇUK: Kulübe,baraka,Altay Türklerinde,oda,(Çadırın iç bölmesi) ALAGAN: (Algan)Fatih ALAGAŞ: Ender rastlanan,nadir ALAGÜN: birl. Ala/Gün Gün ortası ALAK: Yok edici,öldürücü,alıcı,avlayıcı ALAN: 1-Işık,nur 2-Orman içindeki açık ve düzlük bölge 3- algan ALANÇA: Bahçelerdeki ağaç aralarında bulunan çimenlik bölge ALANGUVA: birl. Ala/Geyik Cengiz Kaan’ın onuncu göbekten büyük anası 2- Ergenekon destanında adı geçen Uldız Han’ın kızı 3-Türk mitolojisinde yer alan ünlü kadın ki, efsaneye göre, bir nevi Türklerin ’’Meryem Ana” sı gibidir. ALAR: Yalancı karanlık(Gündüz vaktinde) ALAS (Alaz) Şamanist gelenekte “Ateş Tanrısı’’ ALASAYVAN: Şafak vakti,Güneşin doğuşu ALASI: Erek,amaç,sahip olunması istenen nesne ALATAŞ: birl. Ala/Taş Köz,ateş parçası ALAYUNT: birl. Ala/Yunt Altay Türklerinde “kısrak” anlamında kullanılmaktadır. ALBA: Yükümlülük,hizmet yükümlülüğü ALBAGA: Hasılat,savaş yada av ganimeti ALBAN: Haraç,ganimet ALBATU: Bürokrat, hizmetle yükümlü kişi ALBENİ: Çekim,cazibe,sempati ALCU (Alçu)Alıcı,avcı ALÇİÇEK: birl. Al/Çiçek (Gül’ün Türkçe karşılığı) ALÇİN: Kızıl renkli bir çalı kuşu ALÇU (Alcu)1-Algan,Fatih,2-Alcı,Avcı ALDI: 1-Öncü,öndeki,selef 2-Algan,Fatih ALDUR: Ok atışı,oklayış ALEV (Yalav...Yal kökünden)Ateşten çıkan ışık ALGAN: Fatih,Fetheden ALGAZIN: Yabani vahşi hayvan ALGI: 1-Fetih,Almaktan... alım 2- Fehim,algılama ALGIN: 1- Serap 2-Yüksek yer 3- Bitiricilik,bitiriş ALGIŞ (Alkış): Dua,yakarış,niyaz ALGU: 1-Tüm,hepsi 2-Toplum,topluluk 3-Silah 4-Alıcı,avcı ALGUR: Sakin,kendi halinde,kendinden emin ALGÜN: birl. Al/Gün”...Kazak ve Kırgızlarda,doğum sırasında yaşanan dikkat çekici,unutulmaz günleri mecz eder. ALICI: Alcu,Avcı ALIK: Alıngan,Kırgın ALIM: 1-Çekim,Cazibe 2-Vergi,Haraç ALIMGA: Yazıcı,(Han ve Kaanların buyruk ve fermanlarını yazan görevli kişi) ALIMLI: Çekici,Cazibeli ALINAK: birl. Alın/Ak mec.dürüst,namuslu ALINCAHAN (Alınçak Han) Oğuzname’ye göre,Türk’ün oğullarından ALINÇAK: 1-Çekici,cazip 2- Alıngan,nazik ALINGAN: Alınan,incinen,gücenen ALK: Bitirmek,yok etmek,sona erdirmek,bitiricilik ALKA: 1-Bitirici,yok edici 2-İleri,ilerici ALKABÖLÜK: birl. Alka/Bölük..Vurucu Tim ALKAN: Alkan,Fatih ALKAR: Bitirici,yok edici ALKAŞ: Bitirici,yok edici ALKI: Pervasız,vurdumduymaz ALKIM: 1-Gökkuşağı 2-Gerdan ALKIR: Tamamlayıcı,bitirici ALKIŞ: Algış,dua,övme,yüceltme ALMA: Elma ALMAKAY: Elma yanaklı ALMALUK: 1-Alınması gerekli olan 2-Elma bahçesi ALMAS: Almaz,nazlı ALMILA: Elma ALMIŞ: Algan,Fatih ALP: Bu sözcük birçok erdemi içinde barındırır. Bilgelik, yiğitlik, fedakarlık, kahramanlık, gözükaralık, toplumculuk, vb. ile birlikte tüm bunlar arasındaki uyumu da içerir. ALPAGU: Düşmanına tek başına saldıran kişi ALPAGUT: 1-Alplik gösteren kişi 2-Kurt soyundan 3- Seçkin ve saygın kişi ALPEREN: birl.Alp/Eren (Gazi, Derviş) Toplumun sayıp sevdiği, örnek aldığı savaşçı kişilerin genel adı ALPMAN: Alp gibi Alpçe yaşayan ALTAÇU (Altaç): Aldatıcı taktik sahibi ALTAMIŞ: Aldatıcı,hileci ALTAN: 1-Altın 2-Güneşin doğuş anı,Şafak ALTANURUG: (Altın Uruk) Cengiz Kagan ve oğullarının soyuna verilen unvanlardan ALTAY: 1-Al/Ala/Tay 2-Altın 3-Ormanlarla kaplı yüksek dağ ALTINDAĞ: birl. Altın/Dağ/Altay dağlarının,diğer adı. ALTU (Aldu): 1-İlk,Birinci 2-Algan,Fatih ALTUN: Altın ALTUNSABAK: birl. Altun/Sabak(sopa,değnek) ALUÇ: 1-Alıcı(Alçu) 2-Kayın cinsi bir ağaç ALUNGAN: Alıngan,nazlı ALUNUR: Nazlı ALYU: (Algu) T..Çağatay Han’ın torunu AMAÇ: (Umaç)Gaye, hedef, beklenti AMAN: (YAMAN) Sertlik AMGAK: Emek/Zahmet ANAÇ: 1-An**** 2-Analık duygusu çok gelişmiş 3-Anaya çeken 4-Doğurgan, üretken ANAGAY: Anaya çekmiş, anaya benzer ANASIOĞLU: birl. Anası(nın)Oğlu (Babası erken ölmüş ve özellikle anası tarafından bin bir güçlüklerle yetiştirilip büyütülmüş, yetim çocuklar için kullanılmış olduğu anlaşılan Türk adlarından) ANAT: 1-Anı,Anılan 2- Yakın,hısım ANAZ: Yeğrek, evla, eftal AND (ANT) 1-Yemin,söz 2- Yakın akraba ANDA: Birlikte ant içmiş(kan kardeşi) (Anda’lık Türklerin en eski geleneklerinden biridir. Andalar birbirlerini kardeşlerinden daha ileride korur, sayar ve kayırmaya çalışırlar.) ANDAÇ: Hatıra, anı olsun diye verilip,alınan hediye ANDARIMAN: Anılara değer veren ve saygı gösteren kişi ANDIR: Anısı ola hatıra ANGAY: Anılarına bağlı olan kişi ANGI: 1-Anı,hatıra,2-Yetki, yeterlilik ANGIM: Mamur, hakim ANGIN: Ünlü, anılan, adı duyulan ANGIŞ: Ünlü, meşhur ANGIT: Yaban ördeği ANIK: 1-Anlayış, yetenek, fehim 2- Hafıza, bellek 3- Hazır, mevcutlu ANLI: 1-Sakin, ağırbaşlı 2- Bellek, hafıza ANIT: Anı olsun diye yapılan yapı ANITGAN: Anıt yapan ANLI: Ünlü, tanınan ANNAK: Yadigar, hatıra ANT: And, Yemin ANTLIĞ: And içmiş, Yeminli ANUÇUR: Övülmüş, övülmeye layık ANUK: Yadigar, hatıra ANUŞ: Anış, anma eylemi, anı APA: Ulu, büyük, saygıyı ve hürmeti hak etmiş kişi (Bazı Türk bölgelerinde “baba” anlamına da kullanılmaktadır. APAĞ: Apak, temiz APAK: Temiz, namuslu,iffetli APATEG: (Apatek)birl. Apa/Tegtek(gibi,benzer) ARA: Orta yer, ortalık, boşluk, orta ARAL: 1-Ada 2- Aralık,orta, ortalık ARAS: 1- At kılı 2- Kalın yün 3- Talih,baht ARASLAN: Arslan (Çuvaşlarca söylenişi) ARAT: Cesaret, yüreklilik ARBIŞ: Büyü,efsun ARBUZ: Büyü, sihir ARCA: 1-Arıca, saf, temiz 2- Çam ağacı, çamdan yapılmış kutu ARDA: 1-Uzun değnek 2- Artçı, halife, ardı sıra giden ARDALI: (Ardalu) Yönetici, amir ARDIÇ: 1- Halife, artçı 2- Bir ağaç türü ARGA: Zeki, akıllı ARGAN : (Arkan) Kement, kement bağı ARGATU: Yaban koyunu ARGIÇ: 1- Kır, mera 2- Gurur ARGIN: 1-Yavaş, sakin 2- Gelecek yıl ARGUN: Pars cinsinden avcı bir hayvan ARGUŞ: (Arkuş)1- Edepli, terbiyeli 2- Haberci, haber veren ARGÜDEN: birl. Ar/Güden, Arlı, edepli ARI: (Arık) 1- Saf, arı, arınmış 2- Irmak, dere ARICA: Soylu, temiz, iyi huylu ARIÇ: Barış, sulh ARIĞ (Arı, Arık) ARIK: 1- Arı, arınmış, temiz 2- Narin, ince yapılı ARIL: Arınmış, temiz, pak ARIN: Saf, arınmış ARINÇ: 1-Barış, kurtuluş 2- Temizlik, saflık, günahsızlık ARINIK: Saf, şeffaf, billur ARINMIŞ: Temiz, gönüllü ARKIN: 1-Argın, yavaş, sakin 2- Halef, ardıç ARKIŞ: 1-Ulak, haberci 2- Kervan, kafile ARKUN: Halef, geriden gelen, takipçi ARKUY: Siper, mevzi ARKUZ: (Arguz) Edepli, iyi huylu ARLAĞ: Arlı, edepli ARLAT: Biricik oğul, anaların en çok üstüne düştükleri oğul ARMAGUN: Armağan, hediye ARMAĞAN (Yarmagun-Yarmagan)- Hediye ARMAN: 1- Onurlu, arlı, edepli 2- Dilek, istek 3- Hayal, fantezi ARPA: 1- Büyü, tılsım, Şamanist gelenekte, Kamların okuduğu dua 2- Tahıl ARPAD (Arpa) ARSİN: (Ersin) Kurtuluş, istiklal ARSALAN: Arslan ARSLAN: Yırtıcı hayvan Mec. Cesaret, atılganlık ve gözü pekliği sembolize eder. ARSLANBALA: birl. Arslan/Bala..Arslan yavrusu ARSLANCIK: Küçük arslan..Arslan yavrusu ARSLANÇA: Arslan gibi, arslan özelliklerine sahip ARSU: birl. Ar/Su mec. Namuslu, dürüst ARSUN: 1- Efendi, ağırbaşlı 2- Rahata ermiş, huzurlu ARTAGAN: Bereket, artuk, fazlalık, bolluk ARTAM (Erdem) ARTIM: Bereket, bolluk ARTUÇ: Mızrak, mızrak ucu ARTUK: Fazlalık, üstünlük, bereket mec. Varlık, zenginlik ARTUKDOĞAN: birl. Artuk/Doğan Kırgızlarda, olağanüstü vasıflara sahip kişilere verilen bir unvan ARTUN: Vakarlı, ölçülü ARTUR: Cazibeli, çekici, işveli, fettan ARTURU: 1- Ekstrem, uç noktalarda 2- Bereket, bolluk ARTUT: Armağan, hediye ARVIŞ: Sihir, büyü, tılsım ARZIK: Fanatik, bağnaz, sofu ASAN: 1- Sağlıklı, zinde 2- Asma eyleminde olan ASENA: Efsanevi dişi kurtun adı. Yakın, Yakınlık duyulan ASIGLI: Faydalı,Gerekli ASIĞ (Ası,Asık) 1- Fayda, Çıkar 2-Kar,temettü ASPAR (Asbar) Faydalı, işe yarayan ASRAK: Himaye, Koruma AŞAN: Aşmak’dan ...mec. Azimli, engel tanımaz AŞIT: 1- Aşılacak, aşılması gerekli olan 2- İşitmekten...İşit, kulak ver AŞKAR: 1- Savaş atı 2- Kuyruk ve yelesi kara, vücudu kula renginde olan at AŞKIN: 1- Aşmış, üstün, faik,akranlarından ileride olan 2- Melodi,nağme AŞUK: 1-Aşık,aşmış, geçmiş 2- Tolga AŞULA: Yılmaz irade sahibi AŞUR: Aşırmaktan... mec. Yılmaz, gayretli ATA: 1- Ulu, saygıdeğer kişi 2- Baba, dede, ced 3- Adın ve soyun bağlı olduğu kök ATABAY: birl. Ata/Bay lala, beybaba. Han, Kağan ve padişah çocuklarını eğitip yetiştiren kişilere verilen bir unvan ATAÇ: 1- Atasına bağlı, Atasının yolunda 2- Atadan intikal eden 3- Büyüklük gösteren çocuk ATADAN: Miras, manevi miras ATAERİ: birl. Ata/Eri mec.Atalarına ve geçmişine saygılı ATAGÜÇ: birl. Ata/Güç mec. Gücünü atalarından almış ATAĞ: (Atak) 1- Ün, nam, şöhret 2- Atılgan 3- Dağ yolu 4- Çağlayan 5- Bir şahin türü ATAHAN: birl. Ata/Han mec. Devletin ilk kurucu büyüğü, devlete ad veren kişi ATALA: Tanınmış, ünlü ve zengin ATALAN: Ünlü, Meşhur ATALAY: Ad almış, ün almış, meşhur kişi (Atila’nın asıl adının bu ve bundan bozulup çevrilmiş hali olduğunu söyleyen bazı tarihçilerimiz de var.) ATALIK: Miras ATALMIŞ: Ünlü, meşhur ATAMAN: Ulu, Saygıdeğer kişi Bir kısım tarihçilere göre, Osmanlının, kurucusu olan Osman bey’in asıl adı budur. Bir kısmı Atman, bir kısmı Otman der. ATASAGUN: birl. Ata/Sagun Hekimlerin en ulusu başhekim Şamanist gelenekte de aynı ad, en iyi kamlar için kullanılmaktadır. ATAY: 1- Ünlü, tanınmış 2- Akın, hücum ATIGAY: Ünlü, tanınmış ATIĞ: Adı sanı belli, ününü arttırmış kişi ATIL: Ünlü, meşhur ATILGAN: Atak, gözüpek,cesur ATILMIŞ: Atılgan, gözüpek ATIŞ: Ünlü, meşhur ATİLAY: Türk tarihinin en önemli kişilerinden,Batı Hun imparatoru, Bu kişinin adı üzerinde tarihçi ve dilciler pek de anlaşamamışlardır. Benim görüşüm de göç sırasında İtil ırmağı kıyısında doğmuş olmasından dolayı “İtil/Ay”dır. Ancak bununla birlikte bu kişi için bazı adlar söylenmekte (Atila,Atilla,Atılay,Atilay,Atalay,Atlıhan vb.) Anlamlar:1- At****,bab**** 2- İtil ırmağı kenarında doğduğundan ve Türklerdeki eski bir gelenekten dolayı “İtil” çocuğu anlamında verilen İtilay’ın zamanla Atilay’a dönüşümü 3- Atlı/Ay 4- Atlı/Han 5- Macar dilinde çelik anlamına gelen “Atzel” den ATLIĞ: Ünlü,zengin ATMACA: Yırtıcı bir avcı kuş ATMAN: Ünlü, saygın ATMIŞ: Atma eyleminde bulunmuş (ok,kargı vb.) ATSAK: Ünlü, adı duyulan ATUK: Bolluk, bereket AVAR (Abar) 1- Heybet, büyüklük(Abartı) 2- Dirençlilik, dayanıklılık AVAZ: Nara, yüksek perdeli ses, çığlık AVCI: Av yapan, avlayan AVCIL: Avlayıcı, av işinin uzmanı AVGAN: Avuntu AVINÇ: Avuntu, teselli AVINÇA: Avunç AVINGU: Avunç,teselli AVLAK: Av yeri, av olanı AVKAR: Bozkır bıldırcını AVUNÇ: Teselli, avuntu AVUÇU: Avunç AVUNDUK: Avuntu, teselli AVUTMUŞ: Teselli eden AY: Dünyamızın uydusu olan gezegen. Ancak Türk kültüründe bu ad güzellik, temizlik, ahlaklılık vb. değerleri de içeren birçok öğeyi içinde barındıran bir sembol ve mecaz olarak kullanılmıştır. Çok önceleri erkeklerde kullanılmasına karşın, zamanla kız çocuklarına ad olarak verilmiş, gerek başta, gerekse de son da, birleşik ad olarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte bazen geçmiş örneklerde de görüleceği gibi hem erkeklerde hem de kızlarda kullanılmıştır. Ancak yine de ağırlık kız adlarındadır.Ve kız adlarında önemli bir konumdadır. AYAĞ (Ayak) 1-Uğur, şeref, şan 2- Devinim, hareket (ayaklanma sözü) buradan gelir. AYANA: birl. Ay/Ana Altay Türklerinin eski tanrıçalarından AYAS: Ay ışığı, mehtap, gece aydınlığı Altay, Tuva, Çuvaş Türklerinde Tanrı sıfatı olarak kullanılan bir ad AYATA: birl. Ay/Ata Şamanist gelenekte, göğün altıncı katına bakan Tanrı AYAZ: 1- Ay ışığı 2- saf, berrak hava 3- Kuru soğuk AYBAKIM: birl. Ay/Bakım, bakmaktan, bakış AYBAN: birl. Ay/Ban mec. Debdebe, şaşa AYBANDI: birl. Ay/Bandı (Banmak) AYBAR: 1-Ay gibi parlak 2- Heybet,heybetlilik AYBI: İmdat, medet AYBIN: Onur,şeref AYÇIL: Ay ışığı, ay pırıltısı AYDA: 1- Ay’a eş değer güzellikte 2- Dere kenarlarında yetişen hoş kokulu bir çiçek AYDABOLDI: birl. Ayda/Oldu mec. Ay parçası AYDAN: Ay parçası AYDAR: (Aydar Han) saç perçemi, kakül AYDIN: 1- Aydınlık, ışık yoğunluğu 2- Açık, aşikar 3- Entelektüel , münevver AYGAN: İçten, samimi, yaren AYGAY: Nara, bağırtı AYGIN: Sınırsız, uçsuz, geniş AYGIR: Erkek at AYGIRAG : 1-Dağ keçisi 2- Bir geyik türü AYGUÇI: Yönetici, devlet görevlisi, danışman, yarıcı AYIM: Çekicilik, sempati AYIMÇA: Ay parçası AYINTAP: Mehtap, ay ışığı AYIR: Değişik, farklı, başka, fark AYIRBAŞ: birl. Ayır/Baş..Değişim, mübadele AYIRT: Fark, farklılık, ayırım AYITGU: Temyiz AYISIG: birl. Ay/Isıg..Ay ısısı, sıcaklığı AYIT: Söylemek, anlatmak AYITMIŞ: Söyleyen, bildiren, uyaran AYKAÇ: Konuşkan, Konuşmacı, Hatip AYKIN: Geniş, ferah, aydınlık AYKOYUN: birl. Ay/Koyun Yakut destanlarında adı geçen, eski dönem güç tanrısı AYLA: 1-Ayın çevresindeki ışık halesi 2- Devir, dönüşüm AYLU (Aylı): Aydan AYMA: Duyarsız, başıboş vurdum duymaz AYMAN: Aya eş değerde AYMAZ: Vurdumduymaz, başına buyruk AYRAL: Kuraldışı, istisna AYRI: Başka, değişik, farklı AYRIÇ: Bölüşüm, taksimat AYRIKÇA (Ayıkşa): Derviş, mecnun AYRUK: 1- Farklı, değişik 2- Varlıklı, zengin AYSELİG (Aysiliğ) birl. Ay/Silig, dürüst, namuslu AYTAK: Konuşmacı, hatip AYTAR: Haberci, muhbir AYTEK: Konuşmacı, hatip AYTIN: Aydın, aydınlık AYTIŞ: Nutuk, anlatım, hitabet AYTIŞAN: Hatip, konuşmacı AYTUK: Hatip, konuşmacı AYUK: Söz söylenebilen ve sözün değer gördüğü yer AYUR: Konu, bahis, bahse konu olan AYÜN: birl. Ay/Ün Karahanlılar ve Uygurlar döneminde, han ve kağanların analarına verilen bir unvan AYZIT: Şamanist gelenekte “ Ay Tanrıçası” AZBOY: Heyecan AZGIN: Zapt edilmesi zor, sınırı aşmış, tahrik olmuş AZLAĞ. Nadir, az rastlanır. AZRAK: Nadir, az rastlanır. AZUK: (Azuka, Azık): Geçimlik, yiyecek B harfi ile başlayan isimler BABAT:Cins, Tür BABRAK: Hızlı, çevik, atletik BABÜR: Kaplan cinsi, yırtıcı bir hayvan BACI: Kız kardeş BAÇAK: Bir çeşit zırh (Dize geçirilen bir zırh) BAÇMAN: Başlık, Tolga BADAN: Batan (Batmaktan...Güneşin batışı) BADUR: Batur, bagatur, kahraman BADURUK: (Badruk) 1- Sadık, güvenilir 2- Batur, kahraman BAGA: 1- Alt, küçük, küçük rütbeli yönetici 2- Boğa BAGATUR: Kahraman, Batur, Bahadır BAGAY: Afacan, yaramaz, ele avuca sığmaz BAGRI: Kararlılık, azim BAĞAM: Destek,arka, kuvvet BAĞAN: Anıt, abide BAĞATUR: Bagatur, batur, bahadır, kahraman BAĞDAŞUK: Uyumlu, ahenkli, uzlaşmacı BAĞDU: Işık, şua, ışın BAĞI: Büyü, efsun, bağlılık BAĞIM: Bağlı, bağlılık BAĞIMSIZ: Bağlı olmayan, özgür BAĞIR: 1- Sine, göğüs, kucak 2- Kalp, gönül BAĞIRLAK: İri bir kırlangıç türü BAĞIŞ: 1- Veriş, ikram 2- Af, af ediş,3- Nezaret BAĞLAN: 1- Demet, deste 2- Bağlılık 3- Kızıl renkli bir su kuşu BAĞRI: Kararlı, azimli BAĞŞI: (Baksı) Kam, doktor BAHADIR: Bagatur, Batur, kahraman BAHŞİ: Baksı, doktor, bilgin, büyücü, hoca BAKAÇ: Bakıcı, bakan, nazır BAKAN (Bağan): 1- Anıt, abide 2- Bağlayıcı, birleştirici 3- Haşarı, afacan BAKAY: Haşarı, ele avuca sığmayan BAKIM: Bakma eylemi, nazar, bakış BAKIR: Bakır madeni BAKIRSOKUM:birl. Bakır/Sokum (Kuzey Türklerinde, Merih yıldızı anlamına kullanılmaktadır.) BAKIŞ:1- Bakış, nazar 2- İkram 3- af BAKSI (Bakşı): Bahşı,doktor, bilgin, büyücü BAKTI: Bakan, nazır BAKUY: Ulu, saygıdeğer kişi, tecrübeli, bilge kişi BAL: 1- Yapışkan sıvı 2- Arı balı 3- Çamur, balçık BALA: Yavru, çocuk BALABAN (Balıban): 1-Bala bandırılmış 2- İri başlı bir doğan türü Ayrıca mecaz olarak “ mahzun ve baygın bakış” anlamını içerir. BALACA: Yavrucak, ufaklık BALAK (Balak): manda yavrusu BALAMAN: Cüsseli, iri kıyım BALAMİR: (Balabir) Biricik yavru BALANDI: İri yarı, gösterişli BALASAGUN: birl. Bala/Sagun Özlenen, beklenen yavru (çocuk) BALBAL: 1- Heykel, anıt 2- Mezar taşı (Eskiden mezarlara dikilen ve üzerlerine öldürülen düşman sayılarının ve kimliklerinin yazıldığı mezar taşı) BALÇAK: Kabza, kılıç kabzasındaki siperlik BALDU: Balta BALDUK: Balta BALGAY: Ünlü, meşhur BALI: Değerli, yüksek, ulu kişi BALKAN: Ormanlarla kaplı, dağlık bölge BALKIN: Parlak, gözalıcı BALKIR: 1- Yağmur arasında çıkan güneş 2- Yağmurun hemen ardından çıkan güneş BALTA: Ağaç ve odun kesmek için kullanılan alet BALTEG: Çamur, çamurlu BALUG (Balık) 1- Balçık çamur 2- Ev, köy 3- Suda yaşayan balık BAMSI: 1- Yüksek, ulu, ulaşılmaz 2- Baksı, kam BANAR: Demet, tutam, deste BANGU: (Mengü, Bengü) Sonsuz, sonsuzluk, ebedi BANIÇİÇEK: Kutsal Çiçek BANLAK: Çağrı, davet, ezan BARADAN: 1- Boradan, bora parçası 2- Nara, yüksek ses, bağırtı BARAK: Türk mitolojisinde adı geçen çok tüylü, iri başlı köpek BARBOL: Varol BARÇA: 1- Parça 2- Tüm, tamam, eksiksiz BARÇIN: İpekli kumaş, kadife BARÇUK (Barçık) Tahta ve keçeden yapılan küçük heykel BARÇUK ART TİGİN: birl. Barçuk/Art/Tigin (Art,ardçı,halef) BARDAM: Varlık, ganimet, bolluk BARGAN: Varan BARDI: Vardı (Varmak...dan) BARGAN: Varan, ulaşan BARGI: Kadife BARGIT: Kadife BARGU: Nimet, ganimet BARGUŞ: Ganimet BARIK(Barı) : Esas, esas olan, mahfuz BARIM: Varım, servet, varlık BARIN: 1- Güç, kuvvet 2- Barınak BARUNDUK: Sığınılacak yer, barınak BARIŞ: 1-Varış, gidiş, gidişat 2- Sukunet, sulh 3- Servet, hazine BARK: (Barka) baraka, ev çok önceleri saray anlamına kullanılan bu sözcük, Uygurların kentleşmeye ağırlık vermesinden sonra, “taştan yapılan ev” anlamında kullanılmıştır. BARKAN:Oynak toprak, bataklık BARKAT: Heykel, büst BARKIN: 1- Gezgin, seyyah 2- Kararlı, azimli BARKUK: Servet, varlık BARLA: Parlak, göz alıcı BARLAK: Parlak BARLAS: 1- Çekici, cazip 2- Varlık, servet 3- Temiz, temizlik BARLI: Varlıklı, zengin BARLIK: Varlık BARMAK : (Varmak) BARMAKLAK: 1- Varıcı, ulaşıcı 2- Eldiven 3- Varlık BARMAN: Varlıklılık, mevcudiyet BARS: Pars, leopar BARSUK: Porsuk BARTIK: Heykel, büst BARTU:1- Varlık, servet 2- Menzil, varılacak yer BARUG: Mesned, dayanak BASAGAR: Ağırbaşlı, mütevazi BASAK(Basa)1- Cesur, gözükara 2- Baskın 3- Farklılık, ayırım BASAN: 1- Baskın yapan 2- Ölünün ardından verilen yemek 3- Yayan, yayıcı BASAR: Baskın, baskıncı BASAT:1- Mühür, 2- Yardım, muavenet 3- Busat, pusat,silah 4- başat BASGAN: Basan, baskıncı BASIK: 1- Gece baskını 2- Basınç, tazyik, baskı BASILGAN: Baskıncı BASIM: Enerji, güç BASIR: Basar BASKAK: Basak, cesur, farklı, Çengiz Kaan döneminde askeri valiler için kullanılan ünvanlardan BASKIN:1- Galp, muzaffer 2- Ani yapılan saldırı 3- Basık, yaygın genişlemiş BASMIL:1- Baskıncı 2- yardımcı, muavin BASRUK: Baskı, tazyik BASSIZ: Başsız, başına buyruk BASTI: Bastıran, baskın yapan BASTIK: Basdı, Baskıncı BASU (Basut) Tokmak BASUÇ: Baskı, tazyik BASUT: 1-Yardım, yardımcı 2- Demir tokmak 3- Baskın yapan BAŞ: Oluş, doğuş, ortaya çıkış, uç nokta, doruk, birinci sıra gibi anlamların hepsini içeren bir söz BAŞACI: Reis, lider, öncü BAŞAD(Başat) BAŞAGUT:Önde gelen, önde bulunan, sevilen BAŞAK:1- Buğday başı 2- Ok ucu...okun ucuna takılan sivri demir 3- Sümbül çiçeği BAŞALMIŞ:1- Öncü,önder 2- Düşmanını yenip, yoketmiş BAŞAR: Başarı, kazanç BAŞARAN: Başarılı, muvaffak BAŞARI: Muvaffakıyet BAŞAT:1- Emsalleri arasında en üstün ve en önde gelen 2- Hanlık yapan bir soya mensup kişi BAŞA: (Paşa) Bazı tarihçilerimize göre ..Baş-ağa, bazılarına göre ise Baş-şad sözcüklerinin değişime uğramasıyla bu biçime gelmiş ve sözcük, bugünkü anlamıyla General ordu komutanı BAŞBAĞ:1- Başı bağlı, özgürlüğü kısıtlı 2- Gözde, sevgili, en değerli BAŞBUĞ: Ordu komutanı, orgeneral BAŞÇIL: Şef, lider, önde gelen BAŞDAŞ: Denk, akran BAŞDU: Başta olan, önde giden BAŞEL: birl. Baş/İl..yol gösterici,mihmandar BAŞGAK: 1- Başkan,şef 2- Bir tatlı su balığı BAŞGÖZ: birl. Baş/Göz 1-Birleşik, ayrılmaz 2- Mec. Evlilik BAŞGU: Alnında beyaz lekesi olan at BAŞIL: Önde giden, şef BAŞKAL: Emir, ferman BAŞKAN: Yönetici, şef, başta giden BAŞKARA: birl. Baş/Kara...mec. Sert, acımasız,bir kişiliğe sahip olan kişi BAŞKIR: Başarı, muvaffakıyet BAŞLADAÇU: Başlatıcı, yönetici, hakem BAŞLAG: Başlangıç, ilk BAŞLAK:1- Başıboş, salınmış 2- Başlangıç BAŞLAMIŞ: 1- Kararlı, çalışkan 2-Lider, lider olmuş BAŞLIĞ: Başı dik gururlu BAŞLIK: Yönetici, şef BAŞNAK: Başlıksız, tulgasız BAŞŞAD: (Paşa) Ordu komutanı, general BAŞTIN: Selef, önceki BAŞTINKİ: Baştaki, öndeki, önder BAŞVEREN: Fedai BAŞVERMİŞ: Kurban, fedai BATAK:1- Çamur, bataklık 2- Gizli, gömülü BATIŞAD: birl. Batı/Şad T...Göktürk ve Uygur ordularında, batı kanadının komutanlarına verilen unvan BATIM:1- Batma boyu, boy, derinlik 2- Sivri bir aletin saplanması BATIR: Batur’un şive farkıyla söylenmiş biçimi BATMAZ: 1-Diri, mücadeleci 2- Vücuduna sivri ve kesici aletler işlemez BATRAK: (Batırak) Mızrak, kargı BATSIK: 1- Bastıran, yanaştıran 2- Gün batısı, batı BATU: 1-Güçlü, yenilmez, gücüne dayanılmaz 2- Dayanıklı, metin 3- Gün batısı BATUGA: 1- Batu, kahraman 2- Gizli, gizlenmiş BATUR: Bagatur, Kahraman BATURGAN: 1- Saklayan, gizleyen, gizli 2- Batıran,saplayan BATUT: Gizli, saklı BAVIRGAN: 1- Şefkatli, koruyucu 2- Bağıran, nara atan BAY: Varlık, zenginlik, egemenlik, erklik, üstünlük, bolluk sözcüklerinin tümünü içeren önemli bir ad. Türk adlarının önemli birleşiklerinden başka sözcüklerle kullanılabilen, kullanılan sözcüğü bütünleyip, güçlendiren, hem başa gelerek hem de sona gelerek kullanılabilen bir ad. BAYA: Bay,baylanmış, zenginleşmiş BAYAK: Selef, daha önceki BAYAN: (Muyan, buyan) 1- Kalıcılık,sonsuzluk 2- Baht, mutluluk 3- Zenginlik, güçlülük,erklik 4- eski dönem Tanrı sıfatlarından 5- Uygur kağanlarının unvanlarından BAYAR: Ulu, yüce, kudretli, celil...Tanrı sıfatlarından Bulgar hanlığı dönemi,soyluluk ve üstün vasıflı yöneticiler için verilen bir unvan BAYAT: Tanrı sıfatlarından ,..1- Devletli, kısmetli 2- Kadim, ezeli BAYATLI: Devletli, bahtı açık, muktedir BAYATLUĞ: (Bayatlı) BAYAVUT (Bayagut) Varlıklı, muktedir BAYÇA: Varlıklı, muktedir BAYÇU (Baycu): Varlıklı, devletli BAYDAK: 1- Bağımsız, hür 2- Bekar BAYDAN: 1- Cömert, eli açık 2- Şık, yakışıklı BAYDAR: Varlıklı, muktedir, egemen BAYGIN: Kendinden geçmiş BAYIK: 1- Varlıklı, egemen 2- Usta, eli yatkın 3- Doğru sözlü, saygılı, güvenilir BAYIN: Çekici, güzel, yakışıklı BAYINDIR: Güçlü,varlıklı, egemen BAYIR: Yamaç BAYITMIŞ: Zengin, kudret sahibi BAYLA: Varlıklı, refah içinde olan BAYLAK: Rahat, refah içinde BAYLAM: 1- Azim, kararlılık 2- Demet, bağ BAYLAMIŞ: Varlıklı, güçlü olmuş BAYLAN: Nazlı, şımarık BAYLANIŞ: İlişki, münasebet BAYLIK: 1- Varlık, Varlıklılık, güçlülük 2- Ganimet BAYMAZ: Mala mülke ilgi duymayan kişi BAYRAÇ: Varlıklı, zengin BAYRAK: Varlık, varoluş, erklik, güç, ve bağımsızlık BAYRAM: Güzellik, mutluluk, sevinç, bolluk BAYRI: 1- Ezeli, kadim 2- Emektar, tecrübe sahibi 3- Sonradan zapt edilip, yurda dahil edilen toprak BAYRIN: Kadim, ezeli, eskiye dayalı BAYSA: Madalya BAYSAL:1- birl.Bay/Sal 2- Bolluk, rahatlık 3- Asayiş, sükunet BAYSAN: Yakışıklı, levent, gösterişli BAYSİN: Zengillik, kudret BAYTAG: Bolluk, çokluk, kalabalık BAYUK: Hazır, amade BAYUR: Cesur, gözükara BAYUTMUŞ: birl. Bay/Utmuş (yenmiş, muzaffer) BAYÜLGEN: birl. Bay/Ülgen Şamanist gelenekte insanlar arası ilişkilerle ilgilenen “mükafat tanrısı” BAYÜLKEN: (Bayülgen) BAZ: 1- Emin, güvenilir 2- Merkeze bağlanmış, sonradan katılmış BAZDA: Hoş, latif, çekici BAZIR: Basar, baskıncı BAZMAN: Tabi, bağlı, muti BECERİ: (Beceriklik) Hüner, marifet, yeterlilik BECET: Süs, makyaj, tezniyat BEÇİRİK: Becerik, beceri, marifet BEÇKAN: İpekten yapılmış sancak BEDER: Ziynet, mücevher BEDİZ: 1- Resim, heykel, nakış, bezek 2- Taşlara yontularak yapılan süsleme BEDİZCİ: Ressam , heykeltıraş, nakışçı BEDÜK: Büyük, iri, cesim, ulu BEGEÇ: Beyliğe uygun olan BEGEN: 1- Beğeni, hoşluk 2- Şehzade, prens BEGENÇE: Şehzade, prens BEGESİN: Doğruluk, sevap, hayr BEGİ: 1- Yiğit, güçlü, 2- Eş- koca BEGİSİ:1- Doğru, sevap 2- Beğenilen, imrenilen BEGÜM: Hanımefendi, bayan, saygı duyulan hanım, eski Türkçe’de “beğ”’in tam olarak dişi karşılığı BEĞ: Bey, varlık, erklik, güç, yöneticili toparlayıcılık, liderlik, soyluluk vb. anlamları içerir BEĞCEĞİZ: Beycik, Küçük bey BEĞÇE: Küçük bey BEĞÇEK: Küçük bey BEĞDAŞ: Akran,eş,denk BEĞDE:1- Aziz, saygıdeğer 2- Adil, adaletli BEĞDEŞ: Nazir,benzer BEĞDİ: Aziz,muterem, saygıdeğer BEĞDÜZ EMEN: birl. Beğdüz/Emen (ruh,can) BEĞEÇ:1- Beğliğe layık 2- Beğ çocuğu, küçük bey BEĞENDİK: Beğenilen BEĞENİ: Hoşa giden, beğenilen BEĞENMİŞ: Hoşuna gitmiş BEĞER: Beyoğlu, prens, şehzade BEĞLEN: Bey soyundan olan BEĞLİK: Beylik, beyliğe uygun olan BEĞREK: Beyrek, bey çocuğu, küçük bey BEK: 1- Bey, beğ 2- Pek, sıkı BEKEM: Bey, beyim BEKEN: Dayanıklı, metin BEKET: Kuvvet, dayanıklılık BEKİ: 1- Yiğit,güçlü 2- Eş, koca 3- Şaman, baş şaman BEKİK: Güvenli, iyi korunan BEKİM: Azimli, kararlılık BEL: 1- Bilgi, bilim 2- Belirti,iz, damga 3- Tarlanın orta yeri 4- İki dağın arasındaki geçit BELÇİN: Belirti, iz, damga BELDEK: İz, işaret, emare BELEK:1- Kılavuz, rehber 2- hediye, 3-Kundak bezi BELEN:1- Bilen, alim 2- Geçit 3- Sırt, tepe, dağ yolu BELET: Belge, delil BELGE: Belge, doküman, delil BELGİ:1- Belge 2- Bilgi 3- Fark, farklılık, ayırt, alamet BELGİN: Belirgin, net, açık BELGÜ:1- Belge 2- Sınır taşı, sınır toprağı 3- Yüzük taşı, nişane BELİK:1- Doruk, zirve, şahika 2- Saç örgüsü BELLEK: Hafıza BENEK: 1- Armağan, hediye 2- Bakır para 3- İşlemeli kumaş BENGİ: Bengü, mengü sonsuz, sonsuzluk, ebediyet, ebedi BENGİLİK: Sonsuzluk BENGÜ: Bengi, mengü BENİCE: Sonsuzluk, sonsuzluğa giden BENK: Muhkem, iyi korunan BENLİ: Yüzünde ben olan BERDİ: Verdi,Kutsal güçler tarafından yollanan BEREGEN: Eli açık, cömert, verici BERGE: 1- Vergi 2- Berke, kamçı, değnek BERGİ: 1- Vergi 2- Eli açık, cömert BERGİLİK: Doğal, tabi BERİK: 1-Berk, sağlam, gürbüz, dayanıklı 2- Cömert, eli açık BERİL: Verici, cömert, eli açık, fedakar BERİN: Veren, cömert BERİŞ: Veriş, hibe BERK: 1- Katı, sıkı, sağlam, dayanıklı 2- Şiddet, şiddetlilik 3- Korunan, muhkem 4- Yıldırım BERKANT: birl. Berk/Ant Altay dağları cıvarında bir başka dağın adı BERKE:1- Kamçı, değnek 2- Dövme 3- Naz, işve BERKEM: Düşmana karşı iyi korunan yer, müstahkem mevki BERKİN: Güçlü, güçlendirilmiş BERKİT: Güçlü, güçlendirilmiş, muhkem BERKLİĞ: Berkli, güçlü, dayanıklı BERKUK: Sert,cesur, dayanıklı BERMEK: Vermek, veriş BERŞE: Odun kömürü, kül BESEN: Bezen,süs, makyaj, gösteriş BETİK: (Bitiğ, bitik) Yazılı kağıt, mektup BEYBUT: Barış, sulh BEYGE: Bike, küçük hanım BEYGU: Bir şahin türü BEYLEM: Buket, demet, çiçek demeti BEYLEN: Beyli, beye bağlı BEYNEN: Beğenen BEYREK: 1- Tim, müfreze 2- Merkez ordu, ordugah BEYRU (Bayrı) 1- Ezeli, başlangıçsız 2- Emektar, tecrübeli BEZEK: Süs, takı, piraye BEZEN: Süs, makyaj BEZENMİŞ: Süslü BEZGİN: Bez...mekden. Sarsılmış, bıkmış BIÇAK: Biçme aracı BIÇGIN: Kesen, biçen BIÇKAS: Kağan ve Hanlara yapılan bağlılık andı BIÇKI: Bıçak bileme aracı BİBİ: Kibar, eğitimli, sayıdeğer hanım (Anadolu’da birçok bölgemizde “hala” anlamında da kullanılır) BİÇEK: Bıçak, biçici BİÇİK: Biçilmiş, biçimlenmiş BİÇİM: Şekil, format, örnek, biçilmiş gibi BİÇİN: 1- Biçilmiş,biçime girmiş 2- Ekin, tahıl 3- Biçen, doğrayan BİGE: 1- Bakire, temiz kız 2- Bey kız saygıdeğer kız BİGEM: Sevilen, el üstünde tutulan kız BİGEN: Beğenilen BİGENDİK: Beğenilen, ilgi duyulan BİKE: Bige BİKET: Beylik, beyliğe uygun BİL: Bilgi, bilim BİLDİK: Bilinen, tanınan, ünlü BİLECEN: Bilgiç,çok bilmiş BİLEDA: Balta BİLGE: Bilgili, filozof, alim, bilgin, ulu kişi BİLGEKAĞAN: Bilge/Kağan (Aslı, Türk Bilge Kağan’dır) T...Türk tarihinin, bir çok nedenlerle en önde gelen kişilerinden. Türk Milliyetçiliğini devlet siyasetine sokan, ona sosyal, ve siyasal bir kimlik vererek, devlet-millet bütünleşmesini sağlayan, milliyetçiliğe “zaman boyutu”nu kazandırıp, onu çağlar ötesine götürebilmeyi amaçlayan ve ilk defa “ Birleşik Türk Devletleri” fikrini ortaya çıkarıp bunu milli politika biçimine getiren,yönetimi döneminde sık sık kurultaylar toplayarak milletine “hesap veren” ve tüm bunları kardeşi Kül Tigin’in ölümünden sonra yazdırttığı “mengütaş’larda(Orkun anıtları) da bizzat anlatan ve son olarak da gerek Türk dili, gerek de edebiyatı ve içeriği açısından, dünyada bir eşi daha bulunmayan yazıları yazdırtan ulu kişi...İlteriş Kutluk Kağan’ın büyük oğlu, Kül Tigin’in ağabeyi. BİLGE TAMGAÇU: birl. Bilge/Tamgacı T...Göktürkler ve Uygurlar döneminde yüksek dereceli memurlara verilen bir unvan BİLGE TONYUKUK: birl. Bilge/Tonyukuk T...Göktürkler dönemi, ünlü, devlet adamı, siyaset bilimci ve tarihçisi...II Göktürk kağanlığının kuruluşunda önemli rolü olan, hem İlteriş Kutluğ Kağan’ın yakın yoldaşı ve başkanlığını, hem de Bilge Kağan’ın başbakanlığını yapan ve kendi adına da yazıtlara yazı yazdıran ulu kişi BİLGEN: Bilen, bilgin, alim BİLGİN: Bilim adamı BİLGÜ: Bilgi BİLİG: Bilgiler, bilim, bilim dalı (orj) BİLİK: Bilen, bilgili BİLUN: Esir, tutsak, (gönül ve akıl esiri, aşık) BİNİT: Binilecek nitelikteki, soylu at BİRBEN: birl. Bir/Ben Ben mec. Kendini beğenmiş BİRÇE: Biricik, yegane BİRÇEK: 1- Biricik 2- Saçın ortadan ayrılıp yana dökülmüş hali BİREBİN: Yegane, tek, biricik BİRGE: 1- Beraber, birlikte 2- Biricik 3-Berke BİRGEN: İçine kapanık, münzevi BİRİCİK: Tek, yegane, bir tane BİRİÇİM: birl. Bir/İçim mec. İmrenilecek güzellik ve çekicilik BİRİDİN: Güneyli, güney bölgesinden BİRKİT: Birleşik, birleşmiş BİŞÜK: Nesil,soy-sop, kavim, kardeş BİTERGE: Gerek, hacet, ihtiyaç BİTEV: (Bidev) 1- Soylu, soylu at 2- El değmemiş bakir BİTİG: Yazı, yazıt BİTİGÇİ: Katip, yazıcı BİTİGEN: Anıt, yazıt, yazılı taş BİTİM: Gaye, hedef, ülkü BİTKİ (Bütkü) yerden biten BİYAN: (Bayan) (Buyan) Varlıklı, cömert ,Eski Tanrı sıfatlarından BİYUM: Cömert, eli açık BOD: Boy,uruk BOGA: Boğa BOĞ: Hediye, armağan BOĞA: Boğa BOĞACA: Boğa gibi güçlü BOĞACI: Boğa deviren BOĞAÇUK: Küçük boğa, genç boğa BOĞAR: Boğucu, güçlü, kuvvetli BOĞARCIK: Güçlü, boğucu BOĞTAG: Şapka, başlık, hanım başlığı BOLCAL: Vade, müddet BOLÇAK: Gürz, topuz BOLDUÇAĞ: Uygun zaman, olan çağ BOLGAN: 1- Soylu at 2-Keşşaf, mucit 3- Olgun, olmuş, ermiş BOLGU (Bolgi): Orijinal, özgün BONCUK: Mücevher, takı BOR: Bora, fırtına BORA: Fırtına BORDAK: Semiz, şişman, balık etli BORDU: Üzüm, asma BORKA: Baraka,ev BORLA: Burla, üzüm, üzüm salkımı BOSUM: Endam, zerafet BOSUT (Basat) anlayış, izan, hidayet BOŞGUR: Eğitmen, öğretmen, talimci BOŞGUT: Öğrenci, şakirt BOY: 1- Uruk, uyruk, oymaklar birliği 2- Eda, endam BOYDA(Ğ): Soyut, mücerred BOYDAŞ: Aynı boyun mensubu BOYLA: Unvan veren kişi BOYLA BAĞA TARKAN: birl. Boyla/Bağa/Tarkan Bilge Tonyukuk’un öteki adı BOYLAN: Adına ve soyuna layık BOYLUĞ: 1- Soylu 2- Yakışıklı BOYSAN: Yakışıklı, heybetli BOZ:1- Sert, şiddetli2- Alaca renk,füme rengi3- Toprak rengi BOZAN: Bozmak...dan düşmanı yenip dağıtan BOZCA:1- Cesur, gözükara 2- Boz rengine kaçan BOZCAK: Cesur BOZÇİN: Dürüst, güvenilir BOZDOĞAN: birl. Boz/Doğan Bir doğan türü BOZKIR: Step, çöl, vaha BOZKURT: birl. Boz/Kurt T...Oğuz Kağan destanında, Oğuz’a yol gösteren efsane kurt. Genel olarak Türk boylarının hemen tamamında, Türklerin karakteristik özelliklerini üzerinde taşıdığına inanılan “Milli sembol” pozisyonundaki hayvan (Önceleri “Gökbörü” olarak kullanılan bu ad, Selçuklular döneminden sonra, daha yaygın olarak “Bozkurt” olmuştur.) BOZLAK: 1- Boz ve kül renginde olan 2- Otlak, mera BÖBÜLÜK: Koca, gül BÖÇKE:1- Canavar 2- Böcek BÖDGE: Çağ, zaman BÖG(Bök): Kısmet, nasip BÖGÜ:1- Filozof, hikmet sahibi kişi 2- Büyü, sihir 3- Ejderha, canavar 4- Zehirli bir böcek BÖGÜR: 1- Ordunun kanatlarından her biri, cenah 2-Kaburga ile kalça arasındaki bölge BÖĞDÜN: Bürokrat, yüksek dereceli memur BÖĞREK: Ordugah, merkez ordu, merkez ordunun savaş pozisyonu BÖĞÜRMÜŞ: Şamatacı, gürültücü BÖĞÜŞ: Zeka BÖKEN: Ahu, ceylan BÖKEVUL: Aşçı, iyi yemek yapan BÖKLİ: Yakışıklı,Şık, iyi giyimli BÖKLİCE: Şık giyimli BÖLE: Pay, nasip, kısmet BÖLEN: Bölüm, pay BÖLEK: Hediye, armağan BÖLÜK: 1- Kısım, ekip, bölüm 2- Pay, nasip BÖLÜN: Yönetici, şef BÖNGE: Tekme BÖNGER: Tekmeleyici, iyi tekme atan BÖRÇE: Zülüf BÖRÇEK: Zülüf BÖRİ: Kurt Göktürkler ve Uygurlar dönemlerinde Kağan muhafızlarına verilen genel bir ad. BÖRİTEÇİNE (Börteçine) Benekli bozkurt Ergenekon destanlarının çeşitli versiyonlarından birinde, Ergenekon’dan çıkışı gösteren dişi kurt,bir diğerinde ise bu addaki demirci ustası olarak geçer. BÖRK: Başlık, tüylü hayvan derilerinden yapılan başlık BÖRKLÜ(Ğ) Saygıdeğer BÖRKLÜCE: Saygıdeğer, saygı gösterilen BÖRTE: Benek BÖRÜ: (Böri) Kurt BUBİK: Konca,gül BUCAK: 1-Gizli bölge 2- Uzak yer BUCUGA: (Buğucu, ceylan avcısı) BUDAK: Sert dal parçası mec. Güç, sertlik, dayanıklılığı sembolize eder. BUDAN: (budun) BUDAY: Buğday BUDRAÇ: Gözü pek, cesur BUDULGAN: Yürekli,cesur BUDUN: Bütün, Ulu, millet “ Siyasi ve dini yapıları ne olursa olsun soy,dil, töre, kültür, tarihsel yapıları bir olup, psikolojik olarak birbirine bağlı insan topluluğu.Türkçe’de kullanılan millet ve ulus sözcükleri tam olarak bu anlamı içermektedir. Millet, din ortaklıklarını daha ön planda tutan bir anlam içerirken Ulus ise, daha çok boy ve uruk anlamlarını içerir.Buna rağmen yakın zamana kadar millet, son zamanlarda ise ulus sözcükleri dilimize yer etmiştir. Oysa gerek günlük dilimizde gerek yazı dilimizde bu sözcüğün bir an önce kullanıma girmesi gerekmektedir.” BUDUNÇAR (Budunçu-Yir) Sözcüğünün tam anlamıyla” Ulusçu”, “milletçi” “Oğuz Töresi”’ni yeniden gündeme getirip, yürürlüğe koyan kişi BUDUNÇİ: Buduncu, Ulusçu BUDUNÇİYİR: birl. Buduncu/Yir,yer toprak BUGA: Boğa BUGAN: 1- Boğan 2- Alamet, işaret, iz BUGATEG: Boğa gibi güçlü BUGAY: 1-Afacan, ele avuca sığmayan 2- Buğu, ceylan BUGU: 1- Buğu, ceylan 2- Böcek, örümcek 3- Canavar BUGUR: Sürekli,devamlı, devamlılığı olan BUGA: Boğa BUĞRA: 1- Genç aygır 2- Genç erkek deve BUĞU:1- Ceylan, 2- Yavru geyik 3- Buhar BUĞUÇAN: Boğucu, boğaç BUKA: Boğa BUKAĞI: Kelepçe, atların ayağına takılan bir çeşit köstek BURAK: Güçlü, yenilmez BUKAN: (Mokan, Büken) Güçlü, yenilmez BUKUK: Tomurcuk, filiz BULAÇ: Bulucu, keşşaf, mucit BULAGAN: 1- Olgun, kamil 2- Bulan, bulucu BULAK: Göze, kaynak, pınar BULAR: Bulur, mucit BULASI: Ülkü, bulunması istenen BULÇA: 1- Bolluk, ganimet, bereket 2- Bulucu, mucit BULÇU: Bulucu, mucit BULÇUM: Keşif, buluş BULDAN: Bolluk, refah BULDU: Önemli, değerli, az rastlanan BULDUR: 1-İri su damlası 2- Gözyaşı BULDAK: 1- Bulanık, karışık, karma 2- Kıyı, sahil BULGAN: 1- Olgun,kamil 2- Bulucu, mucit BULGANÇ: Karma, kırma, karışık BULGAR: Karışık, bulanık, karışmış, içiçe girmiş BULGAŞ: Karışıklık, karmaşa BULMAZ: 1- olgunlaşmamış 2- Sakin, tembel BULMUŞ: 1- Olgun, erdemli, oturaklı 2- Keşşaf, mucit BULU: Anlayış, idrak, izan BULUÇ: 1-Bulucu 2- anlayış, fehim BULUG: 1- Keşif bölgesi, keşfedilen yer, bölge 2- Fidye, haraç BULUGAN: Bulan, bulucu BULUM: İrfan BULUNG: Bulunulan yer, yön, taraf BULUŞ: 1-Feraset, buluculuk 2- Manevi destek BULUŞGAN: Maharetli, becerikli BUMİN: 1- Merkez ordu, çekirdek ordu 2- Puhu kuşu BUN: Üzüntü, keder, bunalım, kendinden geçiş BUNAK: Bunlu, üzüntülü, kendinden geçmiş BUNALMIŞ: Üzgün, mahzun BUNG: Bun, keder BUNLUĞ: Bunlu, kederli BUNSUZ: Mutlu, huzurlu BURAN: Burmaktan...Burucu BURCU: 1- Buruk, burucu 2- Güzel ve keskin koku 3- Biber BURÇAK: 1- Nohutgillerden bir tahıl 2- İrmiklik buğday BURÇİGEN: Böü/Tigin Moğol ağzındaki söylenişi (Türk ağızlarında Kuzey’e çıkıldıkça T ”ler Ç’ ye dönüşür. Çigin, Tigin, Çengiz Tengiz vb.) Çengiz Kagan’ın aile adı. Uygur kökenli olup, sonraları kuzeye göç ederek,Moğol oymaklarının arasına karışmış bir oymak BURÇİN: Dişi geyik BURÇUGİN: Özü sözü bir, güvenilir BURÇUK: 1- Tahta veya keçeden yapılmış küçük heykel 2- Varlık, servet 3- Çiçek, gül BURKA: Yüz örtüsü, fular (Tozdan ve fırtınadan korunmak için yüze takılan örtü) BURKAN: 1- Totem, heykelcilik 2- Hüzün, iç burkuntusu BURKE: 1-Burka 2- Berke, kamçı BURLA(Hatun): Üzüm, üzüm salkımı BURTA: 1- Benek, ben 2- Altın tozu BURTAG: Burtak çakıllı, taşlı toprak BURUK: Kırgın, alıngan, mahzun BURUL: İçli, içten, samimi BURUNÇUK: Burulmuş, buruşuk BURUNDU: Atların terbiyesi için burunlarına takılan kıskaç BURUNGU: Geçmiş, mazi, hatıra BUŞKU:Telaş, heyecan BUYAN: (Bayan, Muyan) 1- Kut, baht, mutluluk 2- Sevap,hayır 3- Dayanıklılık, mukavemet BUYANDI: Kutlu, bahtı açık BUYRA: Kıvırcık, kıvrılmış, bürülmüş BUYRAÇ: Amir, buyuran BUYRAT: Engebe, engel BUYRUK: 1- Emir, buyruk, buyurma 2- Göktürkler döneminde vezir, (bakan) anlamına da kullanılmıştır. BUYURUK: Buyruk, emir BUZAÇ: Bozucu, bozguna uğratan BUZAN: Bozan, düşman birliğini dağıtan BÜBÜLÜK: Gül, konca BÜDENE: Bir bıldırcın türü BÜGÜ : 1- Büyü, sihir 2- Felsefe 3- ejderha BÜK: Kıyı, sahil BÜKE: 1- Genç kız, küçük hanım (Bike) 2- Bükü, ejderha BÜKE BADRAÇ: birl. Büke/Badraç Mitolojideki, yedi başlı ejderha BÜKEÇ: Güçlü, bükücü BÜKEY: Büken, bükücü, güçlü BÜKİN: Hanımcık, küçük hanım BÜKLÜM: Kıvrım, büküntü, saçak BÜKÜ: Ejderha BÜKÜŞ: Bükme eylemi, bükmek BÜLEK: Bilek T...Kırgızların, Mürti oymağı beylerinden BÜLTE: Demet, deste, top BÜNGÜ: Tos atmak, kafa vurmak BÜR: Gonca; gonca gül BÜRÇE: Kurt yavrusu BÜRÇEK: 1- Kurt yavrusu 2- Saç kıvrımı BÜRGE: 1- Kellik 2- Bahşiş, hediye BÜRKEV: Himaye,vesayet BÜRKÜT: 1- Bahşiş, hediye 2-Bir kartal türü BÜRÜM: Bürülmüş, katlanmış BÜRÜNCÜK: İpekten yapılmış, şal, fular BÜTE: 1- Fidan 2- Bütünlük BÜVET: Baraj, set, su seti BÜYÜ: Sihir, gizliyi bilme işi, bilgelik BÜYÜK: 1- Olgun, saygıdeğer 2- Bilge 3- Büyü, büyücü Eğer Mücadelem Boyunca Yanımda Yoksan, Başarım sırasında Yanımda Olmayı Bekleme! Forever SohbetBurada
|
|
Tag Ekle |
erkek isimleri, türk tarihi isimler, öz türkçe isimler |
|
|