Hayatta kalabilmek için enerjiye ihtiyacımız var. Bize zarar vereceğini bilsek bile, ihtiyacımız olan bu enerjiyi alabilmek için tüm kaynakları kullanırız.

En sıkıcı, tembel günleri geçirmek için bile bir sürü enerjiye ihtiyacımız var. İhtiyacımız olan bütün enerjinin kaynağını seçerken, nereden aldığımız ya da bize neye mal olacağı konusunda pekte seçici değiliz.

Kafeinli içecekler tüketenleri düşünün. Bu kişiler sabah günle yüzleşmek ve güne devam edebilmek için ihtiyaçları olan kıvılcımı dışarıdan gelen maddeye ihtiyaç duyarlar (Günle yüzleşmek mi? Keskin nişancılar timiyle karşılaşmak gibi mi? Hayat bu değil).

İşlerini tamamlamak için adrenaline ihtiyacı olanları düşünün. Bu tip kişilerin, ellerindeki işi tamamlayabilmek için yapabileceklerinden fazlasının sözünü vererek ya da kendi kendilerine anlamsız teslim tarihleri belirleyerek, adrenalini arttırmaları gerekir (Eğer adrenalin gerektiriyorsa bu bir görev değil, problemdir!).

Bir de sürekli problemleri ve krizleri olan kişiler vardır. Bu tip kişiler enerjilerini ego ile ihtiyaçların çarpışmasından çıkan kıvılcımlardan alırlar. Bu hem topçu, hem de ateşleyici kimliğe sahip tanıdıklarınız kimler? Bazen koca dünyada onların yangınını söndürmeye yetecek su yoktur!

Enerji alabileceğimiz daha iyi yollar var mı? Bunun birçok şekli olabilir, bir kaç tanesini şu şekilde sıralayabiliriz.

Enerjiye ihtiyacınız olduğunun bilincinde olun ve aynı zamanda sizin için o en iyi kalitede olmayan enerjiyi kullandığınızı da fark edin.

Ne kadar su tüketiyorsunuz? Peki, bu tükettiğiniz suyun kalitesine ne kadar dikkat ediyorsunuz? İçtiğimiz suyun pH seviyesinin, 7 üzerinde olması gerektiği son günlerin popüler konularından biri haline geldi. Siz içtiğiniz suyun pH seviyesini kontrol ettiniz mi?

Daha iyi suyu içmeye başladığınızda enerjinizin buna olumlu tepkiler verdiğini gözlemlediniz mi? Bir kere kaliteli suyun tadına alışınca geriye dönmek istemeyeceksiniz.

Hayatınızdan enerjinizi çeken ve toksin kaynağı olan 3 şeyi belirleyin ve bunları yok etmek için kendinize 90 günlük bir hedef koyun. Bu değişimi bilinçli adımlarla yapın ve kendinizi aldatmaya kalkmayın. Kendinize ve enerjinize öncelik tanıma sırası geldi. Bunun için cesarete ve desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz ve ikisine de sahipsiniz.

Hayatınıza sağlıklı enerji katan insanları ve aktiviteleri belirleyin. Bu yeni sağlıklı enerji şekli, önceden alışık olduğunuz civcivli, çok sesli enerjiye benzemiyor olabilir ama zamanla buna alışacaksınız. Ayrıca, kısa sürede çevrenize bunu anlatmak için fırsat kolluyor olacaksınız. Gelişiminiz süresince belli noktalarda enerjinizin kolayca aktığınız hissettiğiniz anlar olacak ve öncesinde yarattığınız yaygaranın ne kadar gereksiz olduğunu fark edeceksiniz.

SIRA SİZDE

Öncelikle kendinize yaptığınız yatırımlar için kendinizi tebrik edin. Hayatınızdaki enerji kaynaklarınızdan öncelikle ‘’su’’ ile başlayın, sonra diğer toksinleri belirleyin ve son olarak çevrenizi gözden geçirerek, temizliğe başlayın. Bunu yaparken, hayatınızdaki her insanı, her aktiviteyi, her kararı ve her hedefi gözden geçiriyor olacaksınız.

Enerji kalitenizi yükseltmeye karar verdikten sonra hiç bir şey dokunulmaz değildir. Kendiniz bile!