Sohbet Forum - Türkçe Forumlar ve Eğlence Forum Siteleri

SB Yönetim İletişim Sohbet Radyo Anasayfa

Geri git   Sohbet Forum - Türkçe Forumlar ve Eğlence Forum Siteleri > >

Rastgele Günün Sözü:
Sohbet SB Mobil Uygulama



Kullanıcı Etiket Listesi


 
 
Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 29.08.17   #1
Kullanıcı Profili
Emre
 Emre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Love Çekingen çocukların sosyalleşmesi için neler yapılmalıdır

Çekingen çocukların sosyalleşmesi için neler yapılmalıdır


Çekingen çocukların sosyalleşmesi için neler yapılmalıdır?

Çocuğunuz, tek başına bir iş yapmakta, sorumluluk almakta, toplum içinde konuşmakta veya yabancılarla tanışmakta zorluk mu çekiyor? Bir topluluk içinde iken hemen kızarıp terlemeye mi başlıyor?

Tanımadığı kişilerin yanında konuşurken sesi kısık veya bozuk mu çıkıyor? Grup içinde iken aşırı kaygı mı duyuyor ya da çok mu heyecanlanıyor?


Ya da bu tip durumlarda zorda kaldığında, bazı sorumlulukları kendisinin yerine sizin üstlenmesini mi istiyor? Eğer bu soruların çocuğuna verdiğiniz cevap “evet” ise çocuğunuzun çekingen bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz.

Çekingenlik nedir?

Çekingenlik, sosyal ortamlardan kendini geri çekme, tanımadığı insanlarla aynı ortamı paylaşmaktan kaçınma, başka insanlarla ilişki içine girmeyi istememe, başkalarınca olumsuz değerlendirilmeye karşı aşırı duyarlı olma şeklinde açıklanabilir. Çekingenlik veya utangaçlık, aslında kişinin yaşadığı “güven yetersizliğidir”.

Çekingenlik toplum arasında genellikle bir karakter özelliği olarak algılanır ancak böyle olabileceği gibi çoğu zamanda psikolojik bir rahatsızlıktır. Gerek çocukluk dönemi, gerekse daha ileriki yaşlardaki aile ve çevre yapısı gibi etkenler ileriki yaşlarda da kişinin topluma yaklaşımının farklılaşmasına ve hatta korkmasına neden olur.

Herkesin belirli alanlarda çekindiği, kendini ifade etmekte zorlandığı noktalar vardır ancak bu durum bazen fobi derecesinde baş gösterebiliyor. Sosyal fobi olarak nitelendirilen bu durum ülkemizde özellikle aşırı aile baskısına bağlı olarak sık sık görülebiliyor. Kimileri bu durumu kendi içine kapanarak göz ardı etmeye çalışıyor kimileri ise durumun farkında fakat bir türlü bulunduğu durumdan çıkmanın yolunu bulamıyor.

Çekingen kişilerin belirgin özellikleri nelerdir?

Bu psikolojik rahatsızlığa sahip insanlar kendilerini küçük görür ve başkalarının fikirlerine aşırı derecede önem verir. Hastalığın özellikleri arasında kendini yetersiz görmek, eleştiriye karşı aşırı derecede hassas olmak ve sosyal ortamlarda bulunmaktan korkmak sayılabilir.

Çekingen kişiliğe sahip insanlar ancak yargılanmayacaklarına inandıkları takdirde başkaları ile iletişim kurabilirler. Sürekli olarak kendi hatalarına ve eksikliklerine yoğunlaşırlar. Bu kişiler sosyalleşmek ve başka insanlar ile iletişim kurmak isterler fakat acı çekmekten, reddedilmekten ve başarısız olmaktan korkarlar. Yargılanmak ve kaybetmek o kadar acı vericidir ki bir ilişkiye girerek risk almaktansa tamamıyla yalnız kalmayı tercih ederler.

Çekingen çocuklar, anneleri ya da sürekli birlikte oldukları kişiler dışında kimseyle pek iletişim kurmak istemezler. Annelerinin yanından ayrılmazlar. Birisi onlara yaklaşmaya çalışırsa çoğu kez kaçıp uzaklaşırlar. Annelerinden ayrıldıklarında ilk tepkileri ağlama olur. Bu çocuklar, yaşıtları ile ilişki kurmada zorlanırlar, arkadaşları ile birlikte olmaktansa yalnız kalmayı tercih ederler

Çekingen çocuklar, kendilerini sözlü olarak ifade etmekten çekinirler. Kendilerine soru sorulduğunda ise genellikle cevaplandırmaktan kaçınırlar. Başlarını öne eğerler, nadir hallerde de göz veya baş hareketi ile soruyu cevaplandırmakla yetinirler. Çekingen çocuklar, çoğunlukla güvensiz ve huzursuz çocuklardır.


Çekingen çocuklar okul ortamında nasıl davranırlar?

Çekingen çocuklar, okul ortamında genellikle sessiz ve sakin olmayı tercih ederler. İçe dönük bir yapıları vardır ve genelde ürkektirler. Sınırlı sayıda arkadaşları vardır. Derslerde çoğunlukla pasiftirler. Derslerde söz hakkı almayı istemez ve cevabını bildiği halde öğretmenlerin sorduğu soruları cevaplamak için parmak kaldırmaz. Bazen haklı olduğu konularda dahi sesini çıkarıp hakkını savunamaz. Maalesef bazen de sınıflarındaki dişli çocukların “kum torbası” haline de gelebilirler.

Dışlanmak, ciddiye alınmamak ve “etkisiz eleman” pozisyonunda olmak bu çocuklara büyük acı verir. Ama çoğu kez bu acılarını dahi kimseyle paylaşmazlar. Kısacası çekingenlik, çocuğun eğitim ve öğretim hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Hatta çekingenliği, sosyal fobi düzeyinde olan çocuklar için okullar adeta bir zindan gibidir.

Çekingen çocuklar, okul ortamı veya arkadaş grubu içinde olduklarında oyuna katılmak isteseler de kendilerinde bu cesareti bulamazlar. Mutlaka birisi onları elinden tutup oyuna sokmalıdır, oyuna girdikten sonra da mutlu oldukları görülür. Yeni bir durum, yeni bir olay, yeni bir ortam onları çok tedirgin eder. Çekingen çocukların çoğunun sınıfta sevdikleri bir yer vardır. Bu yer genellikle faaliyetlerden ve kalabalıktan uzak bir yerdir.


Çekingenliğin Nedenleri Nelerdir?

Utangaçlığın oluşmasında genetik yatkınlık, kişilik yapısı, anne-baba tutumları ve sosyal yaşam yetersizliği gibi pek çok neden vardır. Çocuk büyüdükçe yabancılardan korkma ve huzursuz olma durumu genelde azalır ve zaman İçerisinde de kaybolur. Bazı çocuklarda ise bu huzursuzluk ve korku hali yaşam boyu devam eder.

Çekingenliğin her durumda geçerli olabilecek kesin bir nedeni yoktur. Nedenler kişiden kişiye değişebilir. Bu nedenleri şöyle açıklayabiliriz.

- Ezilen, sövülen, dövülen, aşağılanan, küçük görülen, alay edilen bir çocuğun iç dünyasında ‘sen değersizsin, sevilmeye layık değilsin´ mesajı yer edinir. Kendisini ezilmiş hisseden, değersiz bulan, sevilmeye layık görmeyen biri de insanlarla iletişim kurarken rahat davranmakta zorlanır ve çekingen, pısırık bir kimliğe bürünebilir.

- Olduğu gibi kabul edilmeyen, nasıl olduğuna değil, nasıl olması gerektiğine önem verilen, sözleri önemsenmeyen, duygularını olduğu gibi ifade etmesine izin verilmeyen, ana babasının istediği kalıplara girmek zorunda bırakılan bir çocuk zamanla kendi özünden kopar ve kendine yabancılaşır. Böyle davranılan çocuğun da kendi başına girişimlerde bulunup sorumluluk alması kolay olmaz. Çocuğun çabasına karşı tepkisiz kalmak, onu hiçbir şekilde yönlendirmemek, çekingenliğin nedenlerindendir.

- Çocuk, kendisi bir şeyler yapmak ister ve bunu başaramazsa ya da bir işe başlamadan önce başarısızlık korkusu hissederse de çekingen olur.
- Çevrenin çocuktan beklentileri yüksekse ve çocuk bu beklentileri yerine getiremiyorsa; çocuk kınanıyor, eleştiriliyor, başkalarıyla kıyaslanıyorsa; yaptıklarında hep bir kusur aranıyor, hatalarına hoşgörü gösterilmiyorsa bu çocuk muhtemelen çekingen olur.

Çocuklarda çekingenliğin oluşmasına neden olan hatalı anne - baba tutumları nelerdir?

1) Çocukla Alay Etmek: Çocuğun utangaçlığını alay konusu yapmak ve özellikle başkalarının yanında duygularını konu yaparak hafife almak: "Bakın benim utangaç kızım, yine odasına kaçtı" diyerek onu iyice utandırmak.
2) Çocuğu Yargılayıcı Davranmak: Başkalarının davranışlarını örnek göstererek olumsuz yargılarda bulunmak: "Bak arkadaşın senin gibi utanıyor mu, sen hep böyle yapıyorsun" demek.
3) Çocuğu Suçlayıcı Konuşmak: "Gene sustun, gene doğru düzgün davranmıyorsun. Bir tek sen böyle utanıyorsun, ne var böyle davranacak sanki?" demek ve sorgulayıcı, eleştirici tutum içinde olmak.
4) Baskıcı Ebeveyn Olmak: Utanmış olan çocuğa; "Teyzeye merhaba desene, ne var böyle susacak, neden konuşmuyorsun?" demek, çocuğu iletişime zorlayıcı anne baba olmak.
5) Çocuğa Kızmak: Çocuğu olumsuz motive etmeye çalışan anne baba davranışıdır: "Bir daha seni bir yere götürmeyeceğim, bıktım artık bu utangaçlığından, gene cevap vermiyorsun." demek, çocuğa bağırıp çağırmak.

6) Çocuğu Utandırmak: Çocuğunu bu davranışından bu yolla vazgeçireceğini düşünen anne baba tutumudur: "bakın benim utangaç oğluma, dilini yuttu yine, sizin böyle utangaç çocuğunuz var mı?" şeklinde konuşmak.

Bu tip konuşmalar aslında çocuğunun utangaç yapısından dolayı kendisi de utanan ve bu sebepten dolayı kendisini kötü hisseden anne babaların davranışlardır. Büyük olasılıkla mükemmeliyetçi bir tutum içindedirler ve çocuklarının her ortamda onları en doğru biçimde temsil etmeleri gerektiğine inanırlar.

Çekingenlik, bir – iki ayda düzelecek durum değildir. Sabırlı olunmalı.

Çekingenlik kolayca halledilebilecek bir sorun değil, küçük adımlarla ve zamanla üstesinden gelinebilecek bir sorundur. Bu süreçte ebeveynlerin ve öğretmenlerin çekingen çocukları abartılı derecede üstüne gitmemesi çok önemlidir.

Yetişkinleri, çekingen çocukları sürekli eleştirmekten kaçınmalı ve onları sosyal olmaya zorlanmamalıdır. Bilakis çocuğun sınırlarını aşarak göstermiş olduğu her ayrıntıyı fark etmek ve yüreklendirmek gerekir. Çocuğun çekingenlik sorunundan kurtulması için, önce teşvik ve iltifat edilmesi gerekir.

Çekingen çocuk koruma altına alınmamalıdır. Bunun yerine ona yardımcı olunmalı, ihtiyaç duyacağı davranışlar öğretilmeli ve bunları deneyebileceği ortamlar oluşturmalıdır.

Öncelikle bağlı olduğu kişiden kopmasına yardım etmek, sonra bir arkadaşla birlikte olmasına fırsat vermek, daha sonra da bir arkadaş grubu ya da faaliyet grubuna, okul ortamına girmelerini sağlamak gerekir.

Öğretmen, çocuğu ilk günden faaliyetlere katılması için zorlamamalıdır. Öğretmen, çocuğun hoşlandığı faaliyetleri bir süre karşıdan izlemesine izin vermelidir. Öncelikle öğretmen kendisi çocukla yeterince diyalog kurmalı, sonra arkadaşlarıyla diyalog kurmasını sağlamalıdır. Çocuğa başarı ve deşarj alanları bulmalı. Çocuğun, normal bir başarısında dahi öğretmen ve aile tarafından ödüllendirilmesi ve yüreklendirilmesi yararlı olacaktır.

Çekingen çocuğu teşvik etmek gerekir


Çocuğun çekingenliğini tamamen ortadan kaldırmak her zaman mümkün olmayabilir ancak özellikle özgüvenin gelişmesini desteklemek son derece olumlu sonuçlar verir. Bu açıdan çocuğun zaman içinde çekingenliğini yenmesi ancak güven duygusunun gelişmesiyle mümkündür. Bunun için çocuğa zaman ve fırsat verilmelidir. Öncelikle anne ve baba, çocuğuna güven duymalıdır.


Çocuğun yeni ortamlara girmesi, yeni uğraşlar edinmesi, yeni insanlarla tanışması sağlanmalı. Bu durumlar çocuğun utangaçlığını yenmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca bu çocuklar, her tür sosyal faaliyete, müzik çalışmalarına teşvik edilmeli, ve bu anlamda kendilerine gereken destek verilmelidir.


Çocuğu, olduğu gibi kabul etmek gerekir

Çocuğun kişilik özellikleri göz önünde bulundurulmalı ve çocuğun kişilik yapısında bulunmayan davranışlar sergilemesi beklenmemelidir. Zira bu durum, hayalcilikten öteye gitmez. Sözgelimi, yaratılışı gereği halim – selim ve içe dönük bir yapısı olan çocuktan “Fatih ruhlu” olması beklenmemelidir.

Aynı şekilde ruhsal çizgilerinde “Fatihlik ruhu” bulunan çocukların da dervişane bir kimlik geliştirmesi beklenmemelidir. Bu anlamda, çocuğun fıtratı zorlanmamalı, bilakis fıtratının akışına uygun kimlik kazanması desteklenmelidir.


Çekingen çocuğun sosyalleştirilmesi için neler yapılmalıdır?

· Çekingenlik hemen düzeltilecek bir husus değildir. Sabırlı olunmalı.

· Öncelikle çocukların ebeveynlerinden kopmalarına ve bağımsız bir kişilik geliştirmelerine yardım edilmelidir.

· Çocuğunuzun utangaçlığını başkalarının yanında konuşmayın. Bu durum çocuğunuzu mahçup etmekten başka bir işe yaramaz.

· İşleri onun yerine yapmak ya da onun adına konuşmak gibi davranışlardan uzak durun.

· Çocuğun alış verişe gönderip kendi ihtiyaçlarını kendisinin karşılanması sağlanmalıdır. Çocuk elbise, ayakkabı vs… ihtiyaçlarını alırken yalnız gönderilmeli. Eğer yanın da gidilecekse de, onun seçimlerine fazla müdahale edilmemesi gerekir.

· Çocuğun resmi ve özel kurumlarla tanışması sağlanmalı. Bu bağlamda elektrik, su vb…faturaların yatırılması çocuğa görev olarak verilmelidir.

· Asla çocuğa “Beceriksiz! Yalnız başına bir işi halletmeyi başaramıyorsun. Ben senin yaşında iken her ihtiyacımı karşılıyorum” gibi ifadeler kullanılmamalıdır. Bu tarz ifadeler, çocuğun özgüvenini baltalamaktan başka bir işe yaramaz.

· Kesinlikle çocuğu başkalarıyla, özellikle arkadaşlarıyla kıyaslamayın. Bu durum çocuğun büyük bir hüzün yaşamasına sebep olduğu gibi arkadaş çevresine karşı düşmanca duygular beslemesine sebep olur.

· Çocuğun arkadaşlarıyla birlikte olmalarına fırsat vermek, daha sonrada bir arkadaş grubu ya da faaliyet grubuna girmelerini sağlamak gerekir.

· Başarılı ve mutlu olacakları bir alanın keşfedilmesi onları huzurlu kılar.

· Öğretmenleriyle konuşulmalı ve onların desteği sağlanmalıdır.

· Çocuk sınıf ortamında nazara verilmeli. Derse aktif katılması sağlanmalı ve yeri geldiğinde ödüllendirilmeli.

· Öğretmen bu anlamda sınıftaki lider vasıflı çocuklarda yardım alabilmelidir. Bu öğrencilerin çekingen çocukla yakın diyalog kurması teşvik edilmelidir.

· Öğretmen derste işlediği konu hakkında ona soru sormalıdır. Fakat bu soruların ilk zamanlarda mümkün olduğunca kısa cevaplı olması gerekir. Hatta bazen sorular evet veya hayır diyecek şekilde de sorulmalıdır. Bu durum onun güvenini pekiştirecektir. İlerleyen zamanlarda uzun cümleler kullanması teşvik edilmeli ve sorular bu merkezli sorulmalıdır.

· Alaycı çocukların, çekingen çocukları maskara etmelerine asla müsaade etmemeli.

· Çocuğu asla başkalarıyla kıyaslamamalı ve kişiliği tahkir edilmemelidir.

· Çocuk, sportif faaliyetlere yönlendirilmelidir. ( Kurs vs… de olabilir)

· Kendi başına kararlar alması teşvik edilmelidir. Alış - verişte ona vazife verilmeli ve ona güvenildiği hissettirilmelidir.

· Çocuğun fizyonomik yapısı ve konuşma şekliyle asla dalga geçilmemeli.

· Özellikle kız çocuklarına şaka yollu olsa dahi asla “çok çirkinsin!” şeklinde ifadeler kullanılmamalı. Bu tarz ifadeler, kız çocuklarının ruhunda adeta deprem etkisi yapmaktadır.

· Tüm çabalarına rağmen, çocuğunuzun utangaçlığını aşmakta ciddi sıkıntılar yaşadığını gözlemliyorsanız mutlaka bir uzman desteğine başvurulmalısınız.




Ayraç


''Vatan Sevgisi Ona Hizmetle Ölçülür''
İşlemler


Emre isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla
 

Tag Ekle
bir, çekingen, çocuğun, çocuk, gibi

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Sizin Yeni Konu Acma Yetkiniz var yok
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Şu Anki Saat: 00:07

SohbetForum.ORG, en iyi Google Chrome ile dolaşılır.



SohbetForum.ORG Forum Yasal Uyarı
Powered by vBulletin® Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
bir SohbetBurada markasidir. Sohbet Designed by core
Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.37 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.
Kuruluş: SohbetForum.ORG © 2010-2030
mobil sohbet sohbet mobil sohbet sohbet

İçerik sağlayıcı paylaşım sitelerinden biri olan SohbetForum.ORG Forum, Haber ve Güncel Paylaşım Platformu Adresimizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. SohbetForum.ORG sitesindeki konular yada mesajlar hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler için iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde SohbetForum.ORG yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır.