|
21.09.16 | #1 |
Yunus Emre
Yunus EmreYunus Emre (d. 1238 Yunusemre, Mihalıçcık, Eskişehir[3][7] - ö. 1321), Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü[8] olan mutasavvıf ve Alim, Anadolu'da yaşamış tasavvuf ve halk şairi[2], Türk İslam düşünürü. 1991 yılı UNESCO tarafından Yunus Emre'nin doğumunun 750. yılı[9] olarak anılmıştır.[10].Yunus Emre Bektaşi derviş ve erendir.Yaşamı ve kişiliği üzerine pek az şey bilinen Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmaya ve Anadolu'nun[11] çeşitli bölgelerinde büyük-küçük Türk Beylikleri'nin kurulmaya başlandığı 13. yüzyıl ortalarından[12] Osmanlı Beyliği'nin kurulmaya başlandığı 14. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış bir şair ve erendir. Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhında[13] bulunduysa da[14], onu "Bizim Yunus" yapan manevi yükselişini Hacı Bektaş Veli′nin kendisini yolladığı Taptuk Emre Dergâhı'nda yaşamıştır ve dergâha çok hizmetler etmiştirYunus'un yaşadığı yıllar[11], Anadolu Türklüğü'nün Moğol akın ve yağmalarıyla, iç kavga ve çekişmelerle, siyasî otorite zayıflığıyla, dahası kıtlık ve kuraklıklarla perişan olduğu yıllardır. 13. Yüzyıl'ın[11] ikinci yarısı, sadece siyasi çekişmelerin değil, çeşitli mezhep ve inançların, batınî ve mutezilî görüşlerin de yoğun bir şekilde yayılmaya başladığı bir zamandır. Böyle bir ortamda, Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî, Hacı Bektaş-ı Velî, Ahî Evrân-ı Velî gibi ilim ve irfan önderleriyle birlikte Yûnus Emre, Allah sevgisini[16], aşk ve güzel ahlâkla ilgili düşüncelerini, İslam tasavvufunu işleyerek yüceltmiştir. Yûnus Emre, "Risalet-ün Nushiyye" adlı mesnevîsinin sonunda verdiği; "Söze târîh yedi yüz yediydi, Yûnus cânı bu yolda fidîyidi."[17] Beytinden anlaşıldığı kadarıyla H. 707 (M. 1307-8) tarihlerinde hayattadır. Yine, Adnan Erzi tarafından Beyazıt Devlet Kütüphanesi′nde bulunan 7912 numaralı yazmada şu ifadelere rastlanmaktadır:Bu belgeden anlaşılacağı üzere, Yûnus Emre, H. 648 (M. 1240-1) yılında doğmuş, 82 yıllık bir 720 (M. 1320-?) yılında hayatını kaybetti. Doğduğu yer konusundaki tartışmalar Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy ile Karaman üzerinde yoğunlaşmaktadır. Karaman'da Yunus Emre Camii'nde ziyarete açıktır. Menakıpnâmelerle şiirlerinden çıkarılan bilgilere göre Babalılardan Taptuk Emre'nin dervişidir. Hacı Bektaş ile ilgisi 'Vilayetname''den kaynaklanmaktadır. Yine şiirlerinden tasavvuf yolunu seçtiği, iyi bir öğrenim gördüğü anlaşılmaktadır. Anadolu kentlerini dolaştığı, Azerbaycan ve Şam'a gittiği, Mevlana'yla görüştüğü de bu bilgiler arasındadır. İşlediği konularla[16] Anadolu'da gelişen Türk edebiyatının en büyük adlarından sayılan Yûnus Emre, yalnız halk ve tekke şiirini değil, divan şiirini de etkiledi. Hece ve aruzla vezinleriyle[17] yazdığı şiirlerinde sevgiyi temel aldı. Tasavvufla, İslam düşüncesiyle beslenen dizelerinde insanın kendisiyle, nesnelerle, Allah'la olan ilişkilerini işledi, ölüm, doğum, yaşama bağlılık, İlahi adalet, insan sevgisi[17] gibi konuları ele aldı. Çağının düşünüş biçimini ve kültürünü konuşulan dille, yalın, akıcı bir söyleyişle dile getirdi; kendinden önce yetişmiş İran şairlerinin, çağdaşlarının yapıtlarında geçen kavramlara yeni bir öz, yeni bir deyiş kattı. Bu yanıyla tasavvuf düşüncesini, Alevi-Bektaşi inançlarını zenginleştirdi. O irşadı en has yol ile, şiir ile gerçekleştiren bir Hak dostu idi. |
|
|
|