Sohbet Forum - Türkçe Forumlar ve Eğlence Forum Siteleri

SB Yönetim İletişim Sohbet Radyo Anasayfa

Geri git   Sohbet Forum - Türkçe Forumlar ve Eğlence Forum Siteleri > > >

Rastgele Günün Sözü:
Sohbet SB Mobil Uygulama



Kullanıcı Etiket Listesi


 
 
Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 08.09.17   #1
Kullanıcı Profili
Emre
 Emre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Icon01 Nurettin topçu'nun hayatı

Nurettin topçu'nun hayatı


NURETTİN TOPÇU'NUN HAYATI


Çağdaş Türk düşüncesinin, felsefe alanında yetişmiş olmakla beraber, tarihten tasavvufa, estetikten sosyoloji ve psikolojiye, bütün bu alanlardaki birikimini yansıttığı “ideal toplumsal düzen” arayışlarına kadar çeşitli konularda fikir serdetmiş ve eser vermiş en özgün düşünürlerindendir.

Yaşadığı yıllar, içine doğduğu problemler bakımından Türk toplumunun en köklü değişimleri geçirmekte oluşu hasebiyle, milletinin mukadderatını ilgilendiren her konu onun da fikrî ve felsefî meselesi olmuş, bu mânada bir eğitimci olmanın ötesinde filozof şahsiyetiyle temayüz etmiştir.

Onun tefekkür dünyasının özgünlüğünü ve ufkunun genişliğini anlamak için, son yirmi yıl içerisinde hakkında yapılan akademik araştırmalara ve yayınlanan literatüre göz atmak kâfidir.

(2006 yılı itibariyle, sadece Y.Ö.K. bilimsel araştırma kayıtlarında –birisi bağlantılı ikisi doğrudan – üç doktora, on yedi yüksek lisans olmak üzere hakkında tamamlanmış 20 adet tez çalışması görünmektedir.)

Ancak, aşağıda onun dikkate değer hayat hikâyesine ve eserlerine yer vermekle yetinilecek, gerisi okuyucunun engin tecessüsüne bırakılacaktır.

Nurettin Topçu (İstanbul 7 Kasım 1909 - 10 Temmuz 1975) baba tarafından Erzurumlu Topçuzâdeler ailesine mensuptur. Dedesi Osman Efendi, Erzurum'un Ruslar tarafından işgali sırasında orduda topçuluk vazifesi ifa ettiği için kendilerine bu lâkap verilmiştir.

Ailenin tek evlâdı olan ve küçük yaşta yetim kalan babası Topçuzâde Ahmet Efendi alaftarlık (tahıl alım-satımı) yaparak aileyi geçindirmeye çalışır. Daha sonra Erzurum'un tanınmış zenginlerinden Gülü Bey'in yardımıyla canlı hayvan ticaretine başlar; Doğu Anadolu ve bilhassa Erzurum yöresinden topladığı koyunları İstanbul'a götürüp satarak işini genişletir.

Nihayet İstanbul'da bir yazıhane tutar. Zamanla Tahtakale'de bir han (Erzurum Hanı) satın alan Ahmet Efendi, İstanbul'a yerleşir. İlk evleri Süleymaniye Deveoğlu Yokuşu, Hatap Kapı sokağında bir ahşap binadır. Nurettin Topçu Süleymaniye'deki bu evde doğar (7 İkinci teşrin 1909). Topçu'nun ninesi Eğinlidir.

Ahmet Efendi İstanbul'a yerleştikten sonra birinci hanımı vefat eder. Bu hanımdan olma iki oğlu da Balkan Harbi’nde şehit düşerler. Ahmet Efendi daha sonra yine Eğinli olan Kasap Hasan Ağa'nın kızı Fatma Hanım ile evlenir. İlk kocasından Hatice (Karamürsel) adında bir kızı olan bu hanım Nurettin Topçu'nun annesidir. Ağabeyi Hayrettin, Nurettin beyin ana-baba bir tek kardeşidir.

Harp yıllarının getirdiği zorluklar Ahmet Efendi’nin işlerinin bozulmasına ve iflâsına yol açar. Aile Süleymaniye'deki evden ayrılıp Dizdariye mahallesi (Çemberlitaş), Şatır sokak'ta (no. 9) iki katlı bir ahşap eve taşınır.

(Nurettin Topçu’nun hayatının tamamına yakın kısmının geçtiği, çokça insan tanıyan, önemli birçok toplantının ve görüşmenin mekânı, hatıralarla dolu bu ahşap ev daha sonra yıkılacak, Nurettin Topçu tarafından yeniden betonarme olarak yaptırılacaktır, 1970).
Nurettin Topçu altı yaşında Bezmiâlem Valide Sultan Mektebi'nin ana kısmına yazılır. Burayı bitirdikten sonra Büyük Reşit Paşa Numune Mektebi’ne verilir.

Mektebi birincilikle bitirir (1922). Babası Ahmet Efendi Çemberlitaş'ta kasap dükkânı işletmeye başlamıştır. Reşit Paşa Mektebi'nin sarıklı hocası Osman Efendi bir gün babasına "Osman Nuri (nüfus kağıdında ismi bu şekilde geçer) büyük adam olacak" deyince çok az gülen ba*bası hayli mütehassis olur.

Topçu bu sıralarda sakin, biraz içe dönük bir mizaca sahiptir. Küçük bir sandıkta kitap ve gazete biriktirmek merakı vardır. İmlâ öğretmeni Nafiz Bey, Nu*rettin Topçu'nun hayatı boyunca sürecek Mehmet Akif sevgisini ve hayranlığını uyandıracaktır.

Daha sonraki yıllarda Osman Nuri, Vefa İdadisi'ne devam etmeye başlar. Birinci sınıfta iken babasını kaybeder. Evlerinin bir katını kiraya verirler. Ağabeyi Hayrettin Topçu mek*tepten ayrılarak ailenin maddî yükünü omuzlamaya çalışır. Topçu Vefa İdadisi'nde de sınıflarını birinci*likle geçer. Felsefeye bu sıralarda meyletmiştir.

Edip Bey, etkileyici bir tarih hocası olan Memduh Bey, Celâl Ferdî ve Malumat-ı diniyye muallimi Şerafettin Yaltkaya hocaları arasındadır. Son sınıfın Haziran imtihanında Arapça hocası Sıfırcı Salih Bey’den ikmale kalır. Bu vaka ona çok tesir etmiştir. Bütün yaz çalışır. İdadi (Lise) tahsilini İstanbul Lisesi'nde tamamlar; 1927-28 ders yılında edebiyat kısmını pekiyi derece ile bitirir.
Liseden mezun olan Topçu, kendi kendine Avrupa’da tahsil imtihanlarına girer ve kazanır (1928). Hamdi Akverdi, Vehbi Eralp, Ziya Somar gibi şahıslarla birlikte Fransa'ya gi*der.

Topçu önce Fransızca öğrenmek ve lise fark derslerini tamamlamak için Aix Lisesi’ne kaydedilir. Daha sonra etkileneceği filozof Maurice Blondel'i bu lise döneminde tanır. Bir müddet Aix Fakültesi’ne de devam eder. İki sene sonra Strasbourg'a geçer. Üniversitede felsefe tahsil eder. Ahlâk kur*larını tamamlar, sanat tarihi lisansı yapar.
Kendisinden önce Paris’e giden Remzi Oğuz Arık, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Cevdet Perin, Bed*rettin Tuncer’le tanışır. Daha sonra bu şahıslarla, bilhassa Remzi Oğuz ve Ziyaed*din Fahri ile yakın münasebetleri, dostlukları olacaktır.
Dergâh Yayınları arşivine intikal eden lisans diplomasında Nurettin Topçu'nun Fransa'da aldığı sertifikalar ve bu sertifikaları bitiriş tarihi (kendisinin Milli Eğitim Bakanlığı için Türkçeye yaptığı tercüme ile) şöyle verilmiştir:
- Ruhiyat ve Bediiyat (Psikoloji ve Estetik, Haziran 1930),
- Umumî felsefe ve Mantık (İkinci teşrin 1932),
- Muasır sanat tarihi (İkinci teşrin 1932),
- İçtimaiyat ve Ahlâk (Haziran 1933),
- İlk zaman sanat ve arkeolojisi (İkinci teşrin 1933).

Yine Dergâh arşivine intikal eden Paris (Sorbonne) Üniversitesi’nden alınma doktora diplomasında tezini bitiriş tarihi 2 Temmuz 1934 olarak verilmiştir. Buna göre lisans eğitimi devam ederken doktora çalışmalarını da yürüttüğü anlaşılmaktadır. Çünkü son sertifikası ile doktora savunması arasında aşağı yukarı 8 ay gibi kısa bir zaman vardır.

Topçu'nun Avrupa'daki hayatı okul, ev, kütüphane arasında geçer. Ancak hafta tatillerinde derneklerin tertip ettikleri toplantılara, konferans ve seminerlere katılır.

Bu toplantılarda Samet Ağaoğlu, Ömer Lütfi Barkan, Besim Darkot gibi o yıllarda Fransa’da bulunan Türk talebelerle de karşılaşır. Topçu bu arada tasavvuf tarihçisi ve Hallac-ı Mansur mütehassısı Louis Massignon ile tanışır. Dr. Adnan Adıvar'ın Türkçe dersi verdiği Massignon'a daha sonra bu dersi Topçu verecektir.

Strasbourg'da doktorasını hazırlayan Topçu, Sorbonne'a giderek "Conformisme et Révolte" başlıklı tezini savunur ve üstün başarı sağlar. Bu üniversitede felsefe dok*torası veren ilk Türk öğrencisidir. Avrupa’ya giden öğrenciler arasında Ahlâk felsefesi çalışan ilk kişi de odur.

İsyan Ahlâkı adıyla Türkçeye çevrilen bu tez aynı adla ve aynı yılda Paris'te kitap halinde yayınlanır (Conformisme et Révolte - Esquisse d’une Psychologie de la Croyance, Nurettin Ahmed adıyla, Paris, Les Presses Modernes, 1934, büyük boy, 167 s. 1990 yılında Kültür Bakanlığı’nca tıpkıbasımı küçük boy olarak Ankara'da yapılmıştır).

Tezini bitirdikten sonra 1934 yazında yurda döner. Galatasaray Lisesi'nde Felsefe öğretmeni (Filozofi stajyeri) olarak göreve başlar ve İçtimaiyat (Sosyoloji) dersi okutur. I. TBMM’nde Erzurum milletvekili ve muhalif grubun önderi Hüseyin Avni Ulaş ailenin baba dostudur.

Çemberlitaş'taki eve sık gelir gider. Topçu küçük yaştan itibaren bu zatın fikir dünyası, tavrı ve hitabetinin tesiri altında kalmıştır. Yurda döndükten bir yıl sonra H. Avni Ulaş'ın kızı Fethiye Hanım'la kısa sürecek bir evlilik yapar (1935 sonbaharında evlenir, 1937’de boşanır).

Düğün gününün akşamı İzmir Erkek Lisesi Felsefe öğretmenliğine tayin emri gelir. Kendisinden nakledildiğine göre Galatasaray Lisesi Müdürü Behçet Bey, o sene Haziran imtihanından geçmesini istediği nüfuzlu ailelerin çocuklarından altı kişilik bir öğrenci listesini Topçu’ya vermiştir.

Nurettin Topçu bu teklife karşı "Eğer bunlar çalışkan talebelerse elbette geçerler" ce*vabını verir. Neticede talebelerin bir kısmı ikmal imtihanda da kalır. Müdürün menfi raporu üzerine Ankara'nın sert tepkisi gecikmez ve Topçu'nun tayini İzmir'e çıkar.
Nurettin Topçu Hareket dergisiniİzmir'de bulunduğu yıllarda yayınlamaya başlar (Şubat 1939).

Dergi İstanbul'da basılır. Hareket'te 4. sayısında yayınlanan ve zımnen Cumhuriyeti kuran kadroyu tenkit eden "Çalgıcılar" başlıklı yazıdan dolayı açılan soruşturma ve okul müdürünün 1938 - 39 yılı raporunda “hemen başka bir yere nakli zarureti vardır (...) göz önünde bulundurmak maksadıyla Ankara’da veya başka bir yerde tavzifini [vazifelendirilmesini] rica ederim” ifadeleri üzerine ortaokul tahsilini yaptığı İstanbul Vefa Lisesi Felsefe öğretmenliğine atanır.

İzmir Lisesi müdürünün aynı raporundan, müstear adla yayınlanan “Çalgıcılar”ın Nurettin Topçu’ya ait olduğunun bilindiğini de şu ifadelerinden öğreniyoruz:
“Bu yıl talebe ile münasebetleri bilhassa yıl sonunda hoşa gitmeyecek vaziyette olmuştur. Hareket mecmuasındaki ‘Çalgıcılar’ makalesinin muhitte uyandırdığı tesir dolayısıyla talebe ile münasebetli münasebetsiz zamanlarda gizli gizli konuşmalar yapmağa kalkışmış ve idareyi haylice yormağa başlamıştır, idarenin sıkı kontrolüne de sebebiyet vermiştir”.

“Öğretmenin okuttuğu dersteki vukufu, talebe ile meşguliyeti bakımından çalışkanlığı” sorularını “çok iyi, çalışkan, dikkatli” diye cevaplayan okul müdürü nihai değerlendirmesini şöyle yapar:

“Değerli ve o nispette tehlikeli bir öğretmendir. Hisleri ve fikirleri müspet değildir. Memleketteki bütün kıymetleri yıkan bir zihniyetle hareket ettiğine bu yıl kani oldum”.

Vefa Lisesi’nde dört sene çalıştıktan sonra tayini Denizli İsmet İnönü Lisesi Felsefe öğretmenliğine çıkar (şimdiki “Denizli Lisesi”). Sicil dosyasında bu tayinle ilgili bir gerekçe ve soruşturma-suçlama yoksa da bunun bir tür sürgün olduğu açıktır.

Denizli'de bulunduğu yıllarda Said-i Nursi ile tanıştığı ve o sırada yapılan mahkemelerini takip ettiği yolunda şifahî bilgiler vardır. Bir yıl sonra lise tahsilini yaptığı İstanbul Erkek Lisesi’ne tayin olur. 30. IX. 1946 ila 5. X. 1955 tarihleri arasında tekrar Vefa Lisesi’nde çalışır, ardından bir yıl vazife yapacağı Haydarpaşa Lisesi’ne tayini çıkar.

Son olarak mezun olduğu ve bir ara öğretmenlik de yaptığı İstanbul Erkek Lisesi’ne tayin edilir (8. X. 1956) ve 20. XI. 1974 tarihinde yaş haddinden emekli oluncaya kadar fasılasız 18 yıl burada çalışır. Toplam öğretmenlik hizmet müddeti ise tam 40 yıldır.

Nurettin Topçu, 27 Mayıs 1960 İhtilali’ne kadar ek görev olarak uzun yıllar Robet Kolej'de Tarih (1950 - 1960) ve İstanbul İmam Hatip Okulu’nda Psikoloji, Felsefe, Din psikolojisi ve Dinler Tarihi dersleri hocalığı da (19. XI. 1955 - 1960) yapmıştır. İmam Hatip Okulu’ndaki derslerden “din adamlığı yapacak talebelere verilen dersten ücret alınmaz” diyerek para almadığı ve tahakkuk eden ücretin müdür vasıtasıyla fakir talebelere dağıtıldığı bilinmektedir.

27 Mayıs'tan sonra devrim aleyhtarı olduğu yolundaki değerlendirmeler sonucu bu ek görevlerine son verildi. Sicil dosyasına göre ayrıca Vefa Lisesi hocası iken 1941-42 ders yılında Hayriye Lisesi’nde ve İstanbul Erkek Lisesi’nde iken de 1965-66 ders yılında Erenköy Kız Lisesi’nde 6 saat (muhtemelen Felsefe) ders vermiş gözüküyor.

Nurettin Topçu, bir süre (1948 - 49) İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Hilmi Ziya Ülken'in kürsüsünde eylemsiz ahlâk doçentliği yaptı, "Bergson" konusunda doçentlik tezi hazırladı. Fakat kendisine kadro verilmemiş ve muhtelif entrikalarla üniversiteye alınmamıştır. (Doçentlik tezi Bergson daha sonra kitap halinde yayınlandı).

İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’ne felsefe grubu hocası olarak tayini gündeme geldiyse de gerçekleşmedi, onun yerine Osman Pazarlı tercih ve tayin edildi. Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin kuruluş yıllarında kendisine yapılan hocalık teklifini ise annesine bakmak zorunda oluşunu ve sıhhatini gerekçe göstererek kabul etmedi.

27 Mayıs askerî darbesinin menfi etkilerinin mümkün olan en kısa zamanda telafisi için gayrıresmi olarak Ali Fuat Başgil’le birlikte AP’nin kuruluş çalışmalarına katıldı ve 1961 seçimlerinde “kazanamayacağı bir yerden” aday olmayı kabul etti.

4 Ekim 1961 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın İstanbul Valiliği’ne yazdığı yazıda “Konya ilinden müstakil senato adayı olduğunu bildiren iliniz Erkek Lisesi Felsefe öğretmeni Nurettin Topçu’ya görevinden ayrıldığı tarihten 20 Ekim 1961 tarihine kadar izin veril”diği belirtilmektedir.

Muhtemelen Eylül ayının ikinci yarısından sonra izin dilekçesini vermiş ve seçim bölgesine, Konya’ya gitmiştir. Fakat gerek cumhurbaşkanlığı seçimi gerekse Demirel’in parti başkanlığına getirilmesi sırasında partinin takındığı tavırlar üzerine bu çevre ile münasebetlerini kesecektir.

Paris’ten İstanbul’a döndükten sonra çocukluk arkadaşı esnaftan Sırrı Bey vasıtasıyla devrin mânevî büyüklerinden Hâsib ve Abdülaziz Efendilerle tanışan Topçu, bu kişilerden hayatı boyu sürecek etkiler alır, Nakşî şeyhi Abdülaziz Bekkine Efendi’ye intisab eder. Fakat tasavvufla ciddi olarak ilgilenmeye başlaması, doktora tezinde de açıkça görüleceği üzere Paris yıllarında olmuştur.

Hallâc-ı Mansur mütehassısı Massignon’la tanışıklığının bu konuda etkili olduğu tahmin edilebilir. Topçu, Celâl Hoca (Ökten)’dan da İslâmî ilimler yönünden faydalanır. Daha sonra İmam Hatip Okulu’nun kuruluşu sırasında derslerin tesbiti ve programların hazırlanmasında Celâl Hoca ile mesai arkadaşlığı yaptı.

Fikri faaliyetlerini Türk Kültür Ocağı, Türk Milliyetçiler Cemiyeti, Milliyetçiler Derneği, Türkiye Milliyetçiler Derneği’nde sürdürdü, Milli Türk Talebe Birliği, Aydınlar Ocağı ve Türk Milli Kültür Vakfı’nın bazı faaliyetlerine katıldı.

Nurettin Topçu 1975 Nisanında hastalandı. Hastalığının teşhisinde güçlük çekildi. Pankreas kanse*rine yakalandığı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde talebelerinden Tarık Minkari’nin yaptığı ameliyatta belli oldu. Topçu, 10 Temmuz 1975 günü hastahanede vefat etti. Ertesi gün Fatih Ca*mii’nde kılınan cenaze namazından sonra Topkapı dışındaki Kozlu kabristanına defnedildi.

Eserleri:

Nurettin Topçu’nun, yaşadığı yıllarda peyder pey yayınlanan veya bir kısmı da hiç yayınlanamayan yazı ve eserleri, son yıllarda Dergâh Yayınları tarafından yeniden tertiplenmiş ve “Bütün Eserleri” hâlinde büyük ölçüde basılmıştır:

Fikrî ve felsefî eserleri, denemeleri:
1- İsyan Ahlâkı (Nurettin Topçu’nun 1934’de Fransa’da, tıpkıbasımı 1990’da T.C. Kültür Bakanlığınca Ankara’da yayınlanan doktora tezi Conformisme et Révolte’un tercümesi); Çev: Mustafa Kök-Musa Doğan, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1995, 228 s. (Nurettin Topçu’nun kendi tercümesi bulunduktan sonra bu tercüme M. Kök tarafından yeniden gözden geçirilmiş ve 2. baskıdan itibaren böyle basılmıştır).
2- Yarınki Türkiye, Dergâh Yayınları, 1997, 325 s.
3- Türkiye’nin Maarif Dâvası, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1997, 187 s.
4- Ahlâk Nizamı, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1997, 304 s.
5- Var Olmak, İstanbul, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1997, 134 s.
6- Büyük Fetih, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1998, 95 s.
7- Bergson, İstanbul,Dergâh Yayınları, 1998, 136 s.
8- İradenin Dâvası-Devlet ve Demokrasi, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1998, 206 s.
9- İslâm ve İnsan-Mevlâna ve Tasavvuf, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1998, 171 s.
10- Kültür ve Medeniyet, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1998, 202 s.
11- Mehmet Âkif, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1998, 95 s.
12- Varoluş Felsefesi-Hareket Felsefesi, İstanbul, Dergâh Yayınları, 1999, 57 s.
13- Millet Mistikleri, İstanbul, Dergâh Yayınları, 2001, 111 s.
14- Amerikan Mektupları-Düşünen Adam Aramızda, İstanbul, Dergâh Yayınları, 2004, 94 s.
Edebî Eserleri:
15- Taşralı (hikâyeler), İstanbul, Dergâh Yayınları, 1998, 306 s.
16- Reha (roman), İstanbul, Dergâh Yayınları, 1999,
Ders Kitapları:
17- Sosyoloj İstanbul, Dergâh Yayınları, 2001, 198 s.
18- Mantık, İstanbul, Dergâh Yayınları, 2001, 95 s.
19- Felsefe, İstanbul, Dergâh Yayınları, 2002, 132 s.
20- Psikoloj İstanbul, Dergâh Yayınları, 2003, 210 s.
21- Ahlâk, İstanbul Dergâh Yayınları, 2005, 205 s.




Ayraç


''Vatan Sevgisi Ona Hizmetle Ölçülür''
İşlemler


Emre isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla
 

Tag Ekle
bir, dergâh, istanbul, nurettin, yayınları

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Sizin Yeni Konu Acma Yetkiniz var yok
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Şu Anki Saat: 14:17

SohbetForum.ORG, en iyi Google Chrome ile dolaşılır.



SohbetForum.ORG Forum Yasal Uyarı
Powered by vBulletin® Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
bir SohbetBurada markasidir. Sohbet Designed by core
Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.37 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.
Kuruluş: SohbetForum.ORG © 2010-2030
mobil sohbet sohbet mobil sohbet sohbet

İçerik sağlayıcı paylaşım sitelerinden biri olan SohbetForum.ORG Forum, Haber ve Güncel Paylaşım Platformu Adresimizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. SohbetForum.ORG sitesindeki konular yada mesajlar hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler için iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde SohbetForum.ORG yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır.