|
19.09.16 | #1 |
Beyin Patlaması
Beyin PatlamasıBeyin patlaması, Anevrizma da denilen beyin patlaması kelime anlamı olarak genişleme demektir ve beyin damarları anevrizması beyin damar yapısında kalıcı özellikte bir balonlaşmayı ifade eder. Beyin damarlarındaki enevrizmalar, oluş nedenlerine, yerleşimlerine, damar ile ilişkilerine,şekillerine, büyüklüklerine göre çeşitlere ayrılır(sakküler) /füziform; konjenital / mikotik / travmatik /disekan /aterosklerotik / dar boyunlu / geniş boyunlu / ince duvarlı / kalın duvarlı; küçük anevrizma / büyük anevrizma / dev anevrizma / tromboze anevrizma gibi daha pek çok yönden). Klinik pratikte sıkılıkla karşılaşılan anevrizmalar konjenitalsakküler anevrizmalar denilen doğuştan gelen bir takım bozuklukların üzerine sonradan eklenen ve kan akışını etkileyen faktörlerle ortaya çıkan, atardamarların çatallanma ya da damar ayrılma noktalarında görülen ve çoğunlukla kiraz benzeri şekilde olan anevrizmalardır. Sıklıkla çok ağır bir klinik tablo olan spontan subaraknoid kanam (SAK) tablosuna yol açan anevrizmalar da bu tip anevrizmalardır. Beyinde anevrizma oluşması Beyin damarlarının yapısı diğer organların yapısından farklıdır. Beyin damar duvarındaki katlar bazı kişilerde eksik yada daha zayıf olabilir. Bunun da etkisiyle özellikle atardamarların çatallanma noktalarında yada damar çıkış yerlerinde, damar duvarındaki kas tabakasının ve damarın iç duvarını döşeyen elastik tabakanın detektifli olduğu alandan damarın baloncuk yapması ile anevrizma oluşur. Doğuştan gelen damar duvarlarındaki zayıflığın üstüne, edimsel olarak kan akışı ile ilgili faktörlerin ve damar duvarının yapısını etkileyen süreçlerin de eklenmesiyle anevrizmaların oluştuğu düşüncesi yaygı olarak kabul görmektedir; ancak yinede tam nedeni bilinmemektedir. Anevrizmaların sık görüldüğü yaş gurubu: Beyin damarının konjenital sakküler anevrizmalarının her ne kadar doğuştan başlangıçları olsa da, bu lezyonların ortaya çıkışı genellikle kırk - altmış yaş arasıdır ve çok sıklıkla ağır bir beyin kanası olan SAK ile olur. Elbette uç örnekleri de vardır; on bir yaşında bir çocuğun spontan subaraknoid kanama geçirdiği ve anjiyografisinde dört adet anevrizma saptandığı da görülmüştür. İleri yaş gurubunda örneğin seksenli yaşlardaki hastalarda görülmektedir. Kısaca, her yaş gurubunda görülebilmekle birlikte bu lezyonların ortaya çıkışının elli- altmış yaşlarda yoğunlaştığı görülür. Risk faktörleri anevrizma oluşumunu etkileyebilir. Beyin anevrizmalarının sıklığında ırk ve bölge özellikleri önemlidir; bazı toplumlarda ve ailelerde anevrizma görülme oranı çok yüksektir. Dolayısıyla genetik faktörlerin önemli olduğunu söylenebilir. Ancak son yıllarda beyin anevrizmaları ile ilgili yeni genetik bilgiler bulunmuş olsa da; bu faktörlerin neler olduğu ve rolleri tam olarak henüz anlaşılmamıştır. Edinsel faktörlerden damar yapısını ve kan - akış dinamiğini etkileyen hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, narkotikler, alkolizm, kanda iltihaplanma / sepsis gibi enfeksiyonlar, kafa- beyin darbeleri anevrizma oluşumunda rol oynarlar. Bu belirtiler varsa çok dikkatli olun! Görme bozuklukları Göz hareketlerinde kısıtlanma ve bununla ilişkili olarak çift görme Göz etrafında yada yüzde ağrılar Konuşma bozuklukları Vücudun bir tarafında kuvvet ya da duyu kaybı Yürüme bozuklukları Bunama Duygulanım bozuklukları Baş ağrısı Bu bulgular hekim tarafında doğru bir şekilde okunup gerekli incelemeler yapılırsa, anevrizma yı henüz kanamadan teşhis etme şansı olabilir. Bazende, başka nedenlerle Bazen de, başka nedenlerle yaptırılan görüntülemelerde rastlantısal olarak anevrizma saptanabilir. Anevrizma kanamadan tanı konması, hem hasta hem de hekim açısından çok şanslı bir durumdur |
|
|
|