Sohbet Forum - Türkçe Forumlar ve Eğlence Forum Siteleri

SB Yönetim İletişim Sohbet Radyo Anasayfa

Geri git   Sohbet Forum - Türkçe Forumlar ve Eğlence Forum Siteleri > > >

Rastgele Günün Sözü:
Sohbet SB Mobil Uygulama



Kullanıcı Etiket Listesi


 
 
Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 26.06.16   #1
Kullanıcı Profili
Sinem
Guest
Avatar Yok
Standart Bir Şehidin Bayraklaşan Mektubu

Bir Şehidin Bayraklaşan Mektubu





Sınır Karakollarından birinde vatani görevini yapmakta olan Mehmet oğlu Mehmet terhisine bir ay kala hain parmakların çektiği tetiklerle şehit olmuştu.

Mehmet'in üzerinden emekli devlet memuru babasına yazdığı; ancak postaya vermesi nasip olmayan yarım kalmış bir mektubu çıktı. Komutanlarının ve doktorların bu mektubu okuduklarında gözlerinden yaşlar boşaldığı görüldü ve komutanının ağzından bir tek cümle çıktı. 'Allah kahretsin! '

Hadi bu mektubu hep birlikte okuyalım.

'Benim sevgili babacığım. Sizlerden ayrılalı epey zaman oldu. Her şeyin bir sonu olduğu gibi askerlik hizmetimin de sonuna geldim. Şurada bir ay gibi kısa bir zaman kaldı terhisime. O günü Rabbim bize nasip ederse ahdim olsun seninle annemle ve kız kardeşimle üç gün üç gece hiç dışarı çıkmadan oturup hasret gidereceğim. Annemin pişirdiği yemekleri bacımın demlediği çayları birlikte içeceğiz. O zaman özlemlerimiz de hasretlerimizde son bulacaktır inşallah.

Mektup bu kadardı. Belli ki Mehmet bundan fazlasını yazmaya vakit bulamadan nöbet saati gelmiş ve görevine gitmişi ki bu mektubun devamını yazamamıştı. Yarım kalan bu mektubu göğüs cebine koymuş o gün devriye hizmetini yaparken hain bir parmağın çektiği tetikle şehit olmuştu. Mehmet'in bu mektubu al kanından zar zor okunuyordu; çünkü hain mermi onu tam kalbinden vurmuştu. O mektup da kalbinin üzerindeydi.

Mehmet'in zatî eşyaları emanete alınmış bir kutu içerisinde cenazesi ile birlikte doğup büyüdüğü memleketine gönderilmişti. Bu eşyalar içinde yarım kalmış kan ağlayan bu mektup da vardı.

Devlet şehidine karşı son görevini yapmış törenle Mehmet ebedi yolculuğuna gönderilmişti. Ateş düştüğü yeri yakar misali komutanları ailesi yavuklusu hıçkıra hıçkıra ağladılar. Taziyeler alındı dualar okundu ve aradan üç dört gün gibi bir zaman geçti. Baba Mehmet Efendi şehidiyle birlikte gelen kutuyu açtı oğlunun al kanıyla allanmış mektubunu gördü ve başladı okumaya.

' Sevgili babacığım bizi askerlik hizmetine gönderdiğinizde davul zurna ile gönderdiniz. Git oğul. Vatanına milletine devletine namusuna sahip ol dediniz. Bizler buraya geldik. Gecemizi gündüzümüze katıp vatan hizmetinin kutsallığına mübarekliğine inanarak dosdoğru görevimizi ifa ettik.

Ancak karşımızda düşman göremedik. Karşımızda şerefli bir düşman yoktu. Karşımızda bir ihanet vardı yalan vardı soygun vardı talan vardı. En önemlisi vatan hainliği vardı.

Nerde bir vatan haini varsa nerde bir banka soyguncusu varsa nerde tüyü bitmemiş yetimin öksüzün malını çalıp çırpan varsa nerde devletine ihanet eden milletine ihanet eden tarihine ihanet eden hatta hatta Sarıkamış'ta Sakarya'da Çanakkale'de şehit olan aziz şehitlerimizi soykırım yaptılar iması ile katillikle canilikle suçlayan varsa. Bu yatında katında dostlarının kucağında gününü gün ederlerken bizler yani gencecik fidan gibi vatanın öz be öz evlatları ise burada teker teker şehit oluyoruz.

Kime karşı kimlere karşı?


Yoksa bizim gece gündüz eksi 30 derecede nöbette beklediğimiz güzel yurdumuzu bölsünler parçalasınlar diye mi?

Dahası Avrupa Devletleri denilen haçlı ruhunun ülkemiz üzerindeki kirli oyunlarını istedikleri gibi sahneye koysunlar diye mi?

Kime karşı sevgili babacığım kime karşı?

Bizler burada yirmi dört saat bayrağımız dalgalansın diye başımız gönderde ellerimiz tetikte bayrağımızı korurken şehir meydanlarında bayrağımız yırtılsın bayrağımız yakılsın diye mi?

Otuz bin kişinin katili o cani denize nazır kaloriferli hücresinde manzara seyretsin diye mi?

Karşımızda mert ve şerefli bir düşman yok ki babacığım. Karşımızda pusu var ihanet var alçaklık var çukurluk var döneklik var. En önemlisi hainlik var.'

Baba daha fazla devam edemedi gözlerinden akan yaşlar oğlunun al kanıyla bezeli mektubunun üzerine damla damla düştü. Ve o mektup bir ay yıldız şeklinde göndere asılmayı bekleyen mübarek bir bayrak haline dönüştü.

Baba bu mektubu tekrar komutana götürdü. Komutan bu mektubun ikinci bölümünü kimin yazdığını araştırdı; ama bir türlü bulamadı ve gene ağzından o tek cümle çıktı. 'Allah kahretsin.' Acaba bu mübarek mektubu kim veya kimler yazmıştı?

Ama yazı aynı yazgı aynı idi.

Baba tek oğlunun tek ocak umudunun al kanıyla allanmış mektubu itina ile katlayıp öptü ve sol göğsünün üzerindeki cebine koydu.

Onunda ağzından bir tek cümle çıktı 'VATAN SAĞOLSUN.'




İşlemler


 
Alıntı ile Cevapla
 


Yetkileriniz
Sizin Yeni Konu Acma Yetkiniz var yok
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Şu Anki Saat: 11:15

SohbetForum.ORG, en iyi Google Chrome ile dolaşılır.



SohbetForum.ORG Forum Yasal Uyarı
Powered by vBulletin® Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
bir SohbetBurada markasidir. Sohbet Designed by core
Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.37 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.
Kuruluş: SohbetForum.ORG © 2010-2030
mobil sohbet sohbet mobil sohbet sohbet

İçerik sağlayıcı paylaşım sitelerinden biri olan SohbetForum.ORG Forum, Haber ve Güncel Paylaşım Platformu Adresimizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. SohbetForum.ORG sitesindeki konular yada mesajlar hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler için iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde SohbetForum.ORG yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır.