Askerden annesine mektup
Okurken bu satırları, daha başlar başlamaz gözün dolacak biliyorum..Kimse görmesin diye bir kenara çekilip sessizce okuyacaksın..Hatta bizim çardakta okursun tahminim..Sen çok severdin ya orayı..Hani babam, "Yemeği nerde yesek?" dediğinde senden hep aynı cevap gelirdi ya.."Çardakta".. Beni sorma anne, ben iyiyim.. Sen içini ferah tut diye yalan yanlış konuşmuyorum, gerçekten rahatım ben..Ama sen yinede içini ferah tut..
En son ki mektubunda, "Evde eksiklik olduğu hissediliyor.." demişsin ya..Beni boşver be anne..Ben belki gelirim, belki de gelemem..Tamam tamam, olumsuz düşünce yoktu dimi..Gelicem inşallah..Yine otururuz o çardakta..Sen yine her zamanki gibi sevgi dolu gözlerle beni izlersin, başımı okşarsın, ben de; "Anne ben çocuk muyum?" derim..Ama demeyeceğim artık..Çünkü çocukmuşum, bunu askerde daha iyi anladım..Bunlara ihtiyacım varmış..Ama sakın askerden gelince büyümüşüm gibi davranma olur mu?..Unutma!..Ben hala çocuğum, döndüğümde de çocuk olacağım..O, kızmaya kıyamadığın yaramaz çocuk..
Mektubu yazsam mı diye çok düşündüm..Bir yanım, seni ağlatırım, üzerim diye yazmak istemezken, diğer yanım özlemi hatırlattı bana..Özlemim daha ağır bastı, yazmak geldi içimden..Sonra da bir sürü cümle dökülüverdi kalemimden..Dökülmeyenler içimde saklı..Hepsini dökmeye ne kağıt , ne de kalem yeterdi zaten..
En güzel yazımı yazıyorum senin için..Biraz da süsledim kağıdı, farketmişsindir..Bu en güzel saturlar, en güzel anneye armağan olsun istedim..Bana öyle güçlü bir hayat felsefesi aşılamışsın ki, onu bırakamam elimden..Ona sahip çıkmamı isteyen de sendin..Sahip çıkıyorum anne..Merak etme sen..Hala çocuk olsam da, sahip çıkıyorum..Yaramaz