PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ayıgiller


Gulbade
19.08.16, 09:05
AYIGİLLER


http://i.hizliresim.com/A3E9kr.jpg (http://hizliresim.com/A3E9kr)

http://i.hizliresim.com/0y8YBo.gif (http://hizliresim.com/0y8YBo)


Ayıgiller (Ursidae), hepçiller[kaynak belirtilmeli] takımına ait bir familya. Küçük ayılar (Procyonidae) familyası ile karıştırılmamaları için Büyük ayılar ya da Asıl ayılar da denilir.


Ayıgiller Ve Özellikleri

http://i.hizliresim.com/0y8YBo.gif (http://hizliresim.com/0y8YBo)


Ayılar genellikle iri yapılı kısa bacaklı hayvanlardır. Ağırlıkları Malaya ayısında yaklaşık 27–46 kg’dan başlayarak Alaska iri boz ayısında 780 kg’a kadar ulaşır. Erkek ayılar daima dişilerden daha iri olurlar. Bu iri gövdelerine karşın çoğu iyi bir tırmanıcı ve usta bir yüzücüdür. İnsanlar gibi topukları da yere değmek üzere bütün ayak tabanını basarak yürüyebilirler. Her ayağında beş parmak, parmaklarının ucunda da içeri çekilmeyen tırnakları vardır. Tembel ayı gibi bazı türlerde pençeleri kazmaya çok elverişlidir. Kuyrukları çok kısadır. Tüyleri uzun ve çoğu türlerde kahverengi ya da siyah olmak üzere tek renklidir. Sadece büyük pandanın beyazlı siyahlı bir rengi ve kutup ayısının beyaz renkli tüyleri vardır. Bazı türlerin göğüslerinde ya da yüzlerinde farklı şekiller vardır. Ayılar genel olarak hem et hem de otla beslenen hepçil hayvanlardır. Bu hayvanların beslenmesinde et, balık ve meyve önemli yer tutar.Ama familya üyelerinin beslenme tercihleri türden türe değişiklik gösterebilir. Örneğin tümüyle etobur olan kutup ayısı en çok fokları yeğlerken büyük ölçüde otçul olan gözlüklü ayı bitkilerle beslenmeyi seçer. Bu arada hemen hepsi baldan hoşlanır. Ayılar çok vahşi ve yırtıcı hayvanlardır.

Yaşam Şekli

http://i.hizliresim.com/0y8YBo.gif (http://hizliresim.com/0y8YBo)


Genellikle kuytu orman köşelerindeki ağaç oyuklarında ya da büyük kayaların arasında oluşan çukurlarda, mağaralarda, inlerde, yaşarlar. Kış gelmeden önce bol bol beslenerek semiren ayılar kışın büyük bir bölümünü inlerinde, düzensiz biçimde uyuyarak geçirirler. Ama bu uzun uyuklama gerçek bir kış uykusu sayılmaz.

İnsanlar tarafından, postu eti ve yağı için olduğu kadar anı değeri için de avlanan ayılar doğada yabani olarak 15-30 yıl kadar, yakalanıp insanlarca bakıldıklarında ise çok daha uzun yaşarlar.

Gulbade
19.08.16, 09:16
BUGUN YAŞAYAN AYI TÜRLERİ

Bozayı

http://i.hizliresim.com/D3EQ7l.jpg (http://hizliresim.com/D3EQ7l)

http://i.hizliresim.com/0y8YBo.gif (http://hizliresim.com/0y8YBo)

Bozayı (Ursus arctos), ayıgiller (Ursidae) familyasından Türkiye, Kıbrıs, Balkanlar, Sibirya, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika’da yaşayan bir ayı türü. Batı Avrupa’da çok avlanıldığından şimdi ancak Pirene Dağlarında ve İskandinav ülkeleri'nde rastlanır.

Köken Bilimi


http://i.hizliresim.com/aXjVYd.gif (http://hizliresim.com/aXjVYd)

Batılı dillerde kahverengi ayı olarak bilinen Ursus arctos'a, Türkiye'deki bozayı bireyleri biraz daha açık renk olduğu için "toprak rengi" anlamında[1] bozayı denir.

Morfoloji

http://i.hizliresim.com/aXjVYd.gif (http://hizliresim.com/aXjVYd)

Bozayı, yaşayan en büyük etçillerden biridir. Baştan kuyruk sokumuna kadar uzunlukları 1 ile 2,8 m arasında değişiklik gösterir. Kuyrukları 6,5 – 21 cm civarındadır. Omuz hizasında yükseklikleri 0,9 - 1,5 m arasındadır. Arka ayakları üzerinde oturduklarında boyları 2,43 m olabilir. Ağırlıkları 80 – 600 kg arasında değişim gösterebilir. Ortalama bir erkek, yine ortalama bir dişiden 8 - 10 % daha büyük olabilir. Ursus arctos türünün en büyük bireyleri Alaska’nın güney kesimlerinde ve çevre adalarda yaşarlar. Bu bölgelerde erkekler 389, dişiler ise 207 kg olabildiği gibi, 780 kg ağırlığa erişebilen devasa ayılar da bulunur. Alaska bozayısı (Kodiak - Ursus arctos middendorffi) en büyük bozayı alt türüdür. Ağırlıkları bazın kesimlere doğru hızla düşebilmektedir. Güneybatı Yukon’da bireyler ortalama 140 kg’dır. Kürkleri genellikle koyu kahverengidir. Fakat krem renginden hemen hemen siyaha kadar geniş bir renk yelpazesine sahip olabilir. Türkiye’de genelde “Bozayı” adıyla anılır. Sebebi Türkiye’deki ayıların renginin boza, yani kahverengi ve grinin karışımına yakın olmasıdır. Bireyler Rocky Dağları’nda sırtları boyunca daha uzun kürke sahiptirler. Dağların buzlu eteklerinde yaşayan ayılar, kırlaşmış (grizzly) bir renge sahiptirler. “Grizzly” adı buradan gelmektedir. Bozayılar son derece güçlüdürler ve büyük bir dayanıklılığa sahiptirler. Bir sığırı tek bir darbede öldürebilirler. Bir at kadar hızlı koşabilir, Olimpik bir yüzücü kadar iyi yüzebilir, bir Kanada geyiğini yokuş yukarıya sürükleyebilirler.

Kuzey Amerika Bozayısı


http://i.hizliresim.com/aXjVYd.gif (http://hizliresim.com/aXjVYd)

Kuzey Amerika bozayısı (Ursus arctos horribilis) (İng: grizzly), bozayının bir alt türüdür.[2] Ayrıca grizli, korkunç ayı, gümüşuçlu ya da gri ayı olarak da bilinir. Başta Kayalık Dağlar olmak üzere Kuzey Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşarlar. İnsana karşı en saldırgan ayı alt türüdür.[3] Özellikle yavrulu dişiler oldukça saldırgan olurlar.

Kuzey Amerika bozayıları, omuzları ve alnı çıkıntı yapan, oldukça iri yapılı hayvanlardır. Vücutları içbükey bir yapıdadır. Kürkleri kahverengi ile sarımsı bej arasında değişir. Tüylerinin uçları gümüş renklidir. "Gümüşuçlu" ya da "grizli" (Eski Fransızca: gris 'gri') adları buradan kaynaklanır. Yetişkin erkek grizlilerin boyu bazen 2,5 metreye, ağırlıkları 410 kg'a ulaşır. Koşarken hızları saate 48 km'ye varır. Gözleri iyi görmez.

Türkiye'de

http://i.hizliresim.com/aXjVYd.gif (http://hizliresim.com/aXjVYd)

Türkiye'de insanlar tarafından evcilleştirilmiş ya da avcılar tarafından yaralanmış bozayılar, Bursa Karacabey'de bulunan Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Orman Bakanlığı'na ait Ovakorusu Ayı Barınağı'nda uzman veterinerler gözetiminde rehabilite edilerek, başta Uludağ Milli Parkı olmak üzere çeşitli bölgelerde ait oldukları vahşi doğaya bırakılmaktadırlar.

Gulbade
19.08.16, 09:27
Amerikan Kara Ayısı


http://i.hizliresim.com/A3E9DQ.jpg (http://hizliresim.com/A3E9DQ)


http://i.hizliresim.com/aXjVYd.gif (http://hizliresim.com/aXjVYd)

Amerikan kara ayısı (Ursus americanus), ayıgiller (Ursidae) familyasının Ursus cinsine ait bir ayı türüdür.

Ana vatanı Kuzey Amerika'daki en yaygın ayı türü olan Amerika siyah ayısına, kuzeyde Kanada ve Alaska'dan güneyde Meksika'ya ve doğuda Atlas Okyanusu'ndan batıda Büyük Okyanus'a kadar olmak üzere, kıtanın büyük çoğunluğunda rastlanır. Bahsedilen bu geniş alan, Kanada'nın Prens Edward Adası dışındaki tüm bölgeleriyle ABD'nin elli eyaletinden kırkını kapsar. Avrupa'dan Kuzey Amerika'ya yerleşimciler gelmeden önceki nüfusunun 2 milyon kadar olabileceği düşünülen Amerika kara ayısının toplam sayısı, yaşam alanlarının bozulması ve sınırsız avlanma nedeniyle, bir dönem 200 bine kadar gerilemiştir. Günümüzde ise 800 binden fazla bireyin yaşadığı düşünülmektedir.

Asya Kara Ayısı

http://i.hizliresim.com/B8EqaG.jpg (http://hizliresim.com/B8EqaG)

http://i.hizliresim.com/aXjVYd.gif (http://hizliresim.com/aXjVYd)

Asya kara ayısı (Ursus thibetanus), ayıgiller (Ursidae) familyasının Ursus cinsine ait bir türdür ve "Tibet kara ayısı" ya da "Himalaya kara ayısı" olarak da bilinir.

Bu ayılar kış uykusuna yatmaz, yatsa bile bu derin ve gerçek bir kış uykusu değildir. Erkekler ortalama 120-170 kg, dişiler ise 80-130 kg arsındadır. Siyah veya boz renklidir. Tibet, Doğu Sibirya, Çin ve Japonya’da yaşar. Göğsünde “y” harfine benzer beyaz bir leke vardır.

Gulbade
19.08.16, 09:49
Malaya Ayısı

http://i.hizliresim.com/5Y4ZqM.jpg (http://hizliresim.com/5Y4ZqM)

http://i.hizliresim.com/6mQoMN.gif (http://hizliresim.com/6mQoMN)

Malaya ayısı (Helarctos malayanus), ayıgiller (Ursidae) familyasından, esasen güneydoğu Asya'nın (Sumatra ve Borneo gibi) tropikal yağmur ormanlarında yaşayan bir ayı türüdür; var olan ayıların en küçüğüdür ve çok iyi tırmanıcıdır.

Malaya ayısı için "güneş ayısı" ya da "tropikal ayı" adları da kullanılır. Göğsünde nal veya gerdanlık biçiminde sarımsı-turuncu bir leke bulunur.

Bilimsel Adlandırma

http://i.hizliresim.com/6mQoMN.gif (http://hizliresim.com/6mQoMN)

Malaya ayısı için Wikipedia'da açılmış olan Sun Bear maddesinde yer alan bilimsel sınıflandırma tablosunda, cins için "Ursus (Helarctos)" ve tür için de "Ursus (Helarctos) malayanus" adlarına yer verilmektedir. Ancak:
Wikispecies'deki "Ursus" maddesinde "Ursus malayanus" bulunmamaktadır ; Malaya ayısı, "Helarctos malayanus" olarak, "Helarctos" cinsi maddesinde görülmektedir.
Bütünleştirilmiş Taksonomik Bilgi Sistemi'nin (Integrated Taxonomic Information System, ITIS) internet sitesinde de benzer bir durum söz konusudur:
Helarctos, içinde tek bir tür olarak Helarctos malayanus`u (güneş ayısı) içeren bir cinstir.
Ursus cinsinde yer alan türler içinde, "Ursus malayanus" olarak adlandırılmış bir tür yoktur.

Tembel Ayı

http://i.hizliresim.com/gXn7Y2.jpg (http://hizliresim.com/gXn7Y2)

http://i.hizliresim.com/6mQoMN.gif (http://hizliresim.com/6mQoMN)

Tembel ayı (Melursus ursinus), ayıgiller (Ursidae) familyasından, Hindistan ve Sri Lanka'nın tropikal ve astropikal bölgelerindeki ormanlarda yaşayan memeli türü. Adını yavaş hareket etme özelliğinden alan bu ayıların görme ve işitme duyuları zayıf, ama koku alma duyusu güçlüdür.

Özellikleri

http://i.hizliresim.com/6mQoMN.gif (http://hizliresim.com/6mQoMN)


Erişkin bir tembel ayının omuz yüksekliği 60-90 cm arasında, uzunluğu 1.4-1.9 m arasında, kuyruğu çok kısa ve yaklaşık 10 cm, ağırlığı 55-124 kg dolayındadır. Uzun, sarkık tüylü postu siyahtır. Bazen arada boz ve kızıl kahverengi tüyler görülür. Yüzünün büyük bölümünde beyaza ya da siyaha çalan tüyler, göğsünde de aynı renkte hilal biçimli bir leke vardır.

Yaşam Şekli Ve Beslenme

http://i.hizliresim.com/6mQoMN.gif (http://hizliresim.com/6mQoMN)


Geceleri etkinlik gösterir ve buldukları böcek kolonilerini yağmalarlar. Ön ayaklarındaki uzun, kıvrık tırnaklar arı ya da termit yuvaları parçalamalarına uygundur. Tembel ayının üst çenesinde orta kesicidişlerin yeri boştur. Böceklerin yanı sıra meyve, bal, tohum ve küçük omurgalılarıda yer.

Üreme

http://i.hizliresim.com/6mQoMN.gif (http://hizliresim.com/6mQoMN)


Dişi yedi ay süren gebelik döneminin ardından 1-3 yavru doğurur. Yavrular 2-3 yıl kadar annelerinin yanında kalır.

Gulbade
19.08.16, 10:06
Gözlüklü Ayı

http://i.hizliresim.com/mEdQgV.jpg (http://hizliresim.com/mEdQgV)

http://i.hizliresim.com/lELMpk.gif (http://hizliresim.com/lELMpk)

Gözlüklü ayı (Tremarctos ornatus), And ayısı olarak da bilinir, ayıgiller (Ursidae) Güney Amerika’nın And Dağlarında yaşayan bir ayı türü. Adını, gözlerini çevreleyen beyaz halkalardan almıştır. Siyah postlu olup daha çok otoburdur. Ağaç tepelerinde maymun gibi dolaşarak beslenir. Erkekleri ortalama 120 kg ve 2m boyunda, dişileri ise 80 kg 1.80 m boyundadır. Çevik ve usta bir tırmanıcıdırlar. Kaba tüylü postunun rengi koyu kahverengi ile kara arasında değişir. Yüzlerinde, gözlerinin bir bölümünü ya da tümünü çevreleye*rek gözlüğe benzer tipik halkalar oluşturduktan sonra boyna ve göğse doğru uzanan kirli beyaz ya da sarımsı lekeler vardır. Dişiler, 8-8,5 aylık bir gebelik döneminden sonra 1-3 arası yavru doğurur.

Küçük Panda

http://i.hizliresim.com/PQpyNN.jpg (http://hizliresim.com/PQpyNN)

http://i.hizliresim.com/lELMpk.gif (http://hizliresim.com/lELMpk)

Küçük panda (Ailurus fulgens), Kızıl panda olarak da bilinir, etçiller (Carnivora) takımından çok ürkek ve tehlike altında olan bir tür. Üstünü yalayarak temizlerken bir kediyi andırdığı için "Kedi ayısı" da denilir. Zoolojik sınıflandırılmasının ayrıntıları hala tartışılmaktadır.

Özellikleri

http://i.hizliresim.com/lELMpk.gif (http://hizliresim.com/lELMpk)


Küçük pandanın uzunluğu 120 cm ve ağırlığı 4,5 kg'a varır. Ömrü doğal ortamında 9-10 yıla, hayvanat bahçesinde ise 14 yıla varabilir.

Dış görünüşü ile ilk bakışta bir rakuna benzer ama rakundan daha zariftir. Üstü kızıl kahverengi veya bakırımsı kahverengi, altı ise parlak siyah renktedir. yüzü genelde beyaz renktir ve kızıl kahverengi gözyaşı damlalarını andıran işaretler vardır. Burnu kısa ve siyah renk, kafası yuvarlağımsı ve kulakları orta büyüklükte ve sivri olur. Kuyruğu siyah-beyaz halkalıdır.

Küçük panda pek ses çıkarmaz. Kendi aralarında iletişim kurmak için ötermiş ya da gıcırdarmış gibi sesler çıkarırlar.

Yayılımı

http://i.hizliresim.com/lELMpk.gif (http://hizliresim.com/lELMpk)

Küçük panda Himalaya'nın doğusunda Nepal'dan Çin'in Yunnan iline kadar uzanan bir coğrafyada yaygındır. Bu bölge içerisinde ılıman alanlarda 10-25 °C, dev ormangülü rhododendron, büyük bambu ya da meşe ormanlarını ve 2000-4600m yüksekliği tercih eder.

Davranış

http://i.hizliresim.com/lELMpk.gif (http://hizliresim.com/lELMpk)

Küçük panda çok yetenekli bir tırmanıcıdır. Geceleri yiyecek arayışına çıkar, gündüzleri ise ağaçların dallarında uyuyarak geçirir. Sıcak havaya hiç katlanamaz; 25 dereceden daha sıcak havalarda sorun yaşayabilir. Zaten bu yüzden bütün gününü yüksek ağaç dallarında ya da mağaralarda uyuyarak geçirir.

Tehlike sezdiklerinde ulaşılamayan ağaç dallarına ya da kayalık aralıklarına kaçarlar. Kaçmaya imkânları olmadığı takdirde iki ayak üstünde durarak olduklarından daha büyük görünmeye çalışır ve sivri tırnaklı ön ayakları ile kendilerini savunurlar, ve düşmanlarının üzerinde böylece bayağı derin yaralar bırakabilirler. Küçük panda tehlikeli bir hayvan değildir, ama köşeye sıkıştırıldığında kendini savunmasını iyi bilir.

Beslenme

http://i.hizliresim.com/lELMpk.gif (http://hizliresim.com/lELMpk)

En fazla yediği madde bambu filizleridir. Ayrıca kökler, otlar, meyveler, tohumlar, fındıklar yer ve ara sıra böcek, küçük kemiriciler, kuş yavruları avlar ve yumurta yer.

Üreme

http://i.hizliresim.com/lELMpk.gif (http://hizliresim.com/lELMpk)

Küçük panda genelde yalnız yaşar ve ancak aralık ile şubat aylarındaki üreme zamanında bir eş arayışına çıkar. 120-140 gün süren bir gebeliğin sonunda 1-4 arasında yavru dünyaya getirirler. Yavrular 12 hafta yuvaya bağlı kalır ve en erken 18 ay sonra kendileri üreyebilir olgunluğa ulaşırlar. Erkek, yavruların bakımında çok nadir yardımcı olur.

Çin'in güneybatısında çok fazla avlanılmıştır. Küçük pandanın postu ile halk tarafından çok tutulan şapkalar, kuyruğu ile de toz almak için küçük süpürgeler üretilmiştir. Küçük pandanın yaşadığı bölgenin insanları onun postunun kullanımını hatta geleneklerinin kaçınılmaz bir parçası haline getirmişlerdir; evlenen bir damat düğün eğlencesinde küçük panda postu taşımaktadır. Ayrıca yasadışı avlanıp yurtdışında ki hayvanat bahçelerine cüzi bir fiyat karşılığı satılmakta ve yaşadığı ormanlar hızla daraltılmaktadır

Küçük panda UICN tarafından 1996 yılında tehlike altında türler listesine eklenmiş, ve bugün bulunduğu tüm ülkelerde koruma altına alınmıştır.

Gulbade
19.08.16, 10:37
Dev Panda

http://i.hizliresim.com/aXjVZ4.jpg (http://hizliresim.com/aXjVZ4)

http://i.hizliresim.com/rEjAna.gif (http://hizliresim.com/rEjAna)

Dev Panda (Ailuropoda Melanoleuca), Ayıgiller familyasından, beyaz postu üzerinde bölge bölge siyah büyük benekleri olan, iri, tembel, nesli tehlikede olan bir ayı türü. Küçük panda 'dan ayrıt edebilinmesi için Büyük panda veya da sırf bambu ile beslendiğine dikkati çekmek için Bambu ayısı da denilir. Ama genelde sırf Panda denildiğinde bu tür kast edilir ve akla gelir. Çin'in dev pandaları dünyada en çok soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvan türlerinden birisidir.

Özellikler

http://i.hizliresim.com/rEjAna.gif (http://hizliresim.com/rEjAna)

Dev pandalar siyah beyaz çok özel bir posta sahiptirler. Yetişkin pandalar yaklaşık 1,5 m uzunluğundadır. Erkek pandalar 115 kg ağırlığına ulaşabilirler. Dişi pandalar genellikle erkek pandalardan daha küçük olup, arada sırada 100 kg'a ulaştıkları olur. Dev pandalar Sichuan, Gansu, Shaanxi ve Tibet gibi dağlık bölgelerde yaşarlar. Çin Ejderhaları, Çin’in tarihsel bir sembolüyken, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dev pandalar da Çin’in resmi olmayan ulusal bir sembolü olmuşlardır.

Bir dev panda bir başparmak ve beş parmak olmak üzere alışılmadık bir pençeye sahiptir. Bu başparmak aslında sesamoid kemiğinin (anatomide bir kemiğin bir kiriş içine iyice yerleşmesi ile oluşan kemik) değişmesiyle oluşmuştur ve pandanın bambuları rahatça yemesine yardımcı olur. Dev pandanın yaklaşık olarak 25 cm uzunluğunda bir kuyruğu vardır. Dev pandalar 20 – 30 yaşlarına kadar esir hayatı yaşarlar. Pandalar eski çin ve japon uygarlıklarına göre kutsal hayvanlardır.

Dev pandalar, bilimsel sınıflandırmada bir etçil olarak sayılmasına rağmen, pandanın günlük besini hemen hemen sadece bambudan oluştuğu için aslında bir otçuldur. Bununla birlikte, pandalar hareketsiz bir etçilin sindirim sistemleri varken, selülozu sindirmeye çalışan enzimlere sahip değillerdir. Böylece bambunun tüketiminden, az miktarda enerji ve az miktarda protein alırlar. Dev panda bir günde 12-14 saatini beslenmeye ayırır ve 12 ila 38 kg. kadar bambu filizi ve yaprağı yer. Pandalar, bir günlük besinlerinde bu kadar az miktarda enerji ve protein aldıkları için, dopdolu sindirim sistemlerini korumaları pandalar için son derece önemlidir.

Pandalar çok yüksek dağlık alanlarda yaşadığından mevcut alanlar sınırlı ve sıkışıktır. Ayrıca yaşadıkları bölgelerin ortalama sıcaklıkları da artmıştır. Tüm bunların başlangıcı bambu hasatından kazanılan kereste kazancının atması ve buna bağlı olarak da yabani pandaların yiyeceği olan mevcut bambuların yok olmasıdır. 1973’den 1984 yılına kadarki süreçte Asya’nın 6 bölgesindeki yabani pandaların nüfusu %50 civarında azalmıştır. Dev pandalar bir otçulun günlük besini ile idare ettikleri halde, bir etçilin basit sindirim özelliklerini yitirmemişlerdir. Dev pandanın yuvarlak yüzü dev pandanın günlük besini bambuya olan adaptasyonu ile oluşmuştur. Dev pandaların güçlü pençe kasları kafasından pençesine bitişir. Büyük azı dişleri lifli bitki parçalarını ezmeye ve öğütmeye yarar.

Yabani pandalar bambunun varolan 25 türüyle beslenirken, engebeli kırlarda ölü bitkilerle ve ormanın artıklarıyla beslenmek zorundalar. Yalnız yaygın birkaç bambu türü sayesinde şimdi pandalar yüksek dağlık alanlarda yaşıyor. Bambu yaprakları en yüksek derecede protein içerir, ancak gövdesi içermez.

Eş zamanlı çiçekçiliğin ve bazı bambu türlerinin neslinin yok olması nedeni ile ortaya çıkan pandaların şiddetli açlığı, pandaların bölgelerindeki mevcut en az iki farklı tür bambuyla önlenmelidir. Aslında otçul olan dev panda, mevcut olan et, balık ve yumurtayla beslenmesine rağmen kesinlikle bir ayıya özgü dişlerini yitirmeyecektir.

Hayvanat bahçeleri, pandaların esaretlerinde, pandaların günlük besini olan bambunun tipik bakımını yapsalar bile, pandalara özellikle ek besin olarak bisküvi vb. yiyeceklerde vereceklerini açık ve kesin bir biçimde belirtmişlerdir.


Yavru Panda


http://i.hizliresim.com/MkXO79.jpg (http://hizliresim.com/MkXO79)

http://i.hizliresim.com/rEjAna.gif (http://hizliresim.com/rEjAna)

Erkek panda dişi pandanın kalbini kazanır ve çiftleşme başarılı olursa yaklaşık 120 ila 160 gün sonra bir veya iki panda bebeği dünyaya gelir. Yeni doğan panda ancak bir fare büyüklüğünde ve 100-150 gr ağırlığındadır. Bebek panda küçük ve savunmasız olur. Doğduğunda gözleri kapalıdır. Birkaç hafta sonra gözleri açılır, fakat bebek panda hala göremez. Bununla birlikte, yetişkin pandalardan daha iyi işitir. Gözleri açıldıktan sonra bu durum değişir ve dengelenir. Bu dönemle ilgili en önemli ayrıntı pandanın çok şefkatli ve sevecen bir anne olmasıdır. Anne panda bebeğine çok düşkündür, onu kollarının arasında insanların bebeklerini salladıkları gibi sallar ve sabırla emzirir. Hayvanlar aleminde yavrularına karşı en sevecen hayvan pandalardır. Ama bazen iki yavrudan zayıf olanı ölüme terkettiği görülür.

Bebek pandanın gözlerinin görmeye başlaması 6 hafta sürer. 3 aylık olduğunda tek başına yürümeye, 5 aylık olduğunda ise koşmaya ve bambunun tadına bakmaya başlar. Bebek panda bir buçuk seneden uzun bir süre annesinin yanında kalır. Ancak bu uzun dönemin sonunda tek başına yaşamaya hazırdır. Bir buçuk yaşına gelen panda 50 kg ağırlığa erişir.

Korunma

http://i.hizliresim.com/rEjAna.gif (http://hizliresim.com/rEjAna)

Pandalar üzerinde araştırma yapmak çok zor olduğundan onlar hakkında çok az bilgi vardır. Nesilleri tükenmek üzere olduğundan bu değerli hayvanlar koruma altındadır ve bu yüzden kış uykusuna yatıp yatmadıkları bile bugün kesin olarak bilinmemektedir. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) pandaların nesillerinin tükenmesini engellemek için çalışmalarına devam ediyor. Dev pandalar, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) için ayrı bir anlam taşır, çünkü bu sevimli hayvan 1961 yılından beri vakfın sembolüdür.

Dev panda Çin’in Yangtze Havzası'ndaki bambu ormanlarında yaşar. Bu havza, bioçeşitlilik açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biridir. Burada nesli tehlike altında olan pek çok hayvan ve bitki türü barınır. Bu açıdan Yangtze Havzası’nın mutlaka korunması gerekmektedir. Çin’de doğal ortamda yaşayan pandaların sayıları sadece 1000 civarındadır. Çin’deki bambu ormanlarının giderek yok olması, pandaların hayatını da tehdit etmektedir. Özellikle Çin hükümetinden yardım çağrısı alan WWF, 1980 yılından bu yana pandaların korunması için önemli çalışmalara imza atıyor. Pandalar bugüne kadar 50 doğal rezerv kurularak korumaya alınmıştır.

Çin dağlarında dünyadaki dev pandaların üçte birini barındıran panda sığınağı Birleşmiş Milletler’ in kültürel konularla ilgili örgütü UNESCO tarafından tıpkı piramitler ya da Çin Seddi gibi Dünya Mirası Alanları listesine alındı. Çin'deki Şiçuan eyaletinde dağlık arazide, 9 bin kilometre kareyi aşkın bir alan üzerinde kurulu dev panda sığınağı artık kazandığı yeni statü sayesinde uluslararası yardıma da hak kazanmış oluyor.

Koruma altındaki hayvanat bahçelerinde de 100 kadar Dev panda yaşamaktadır.

UNESCO, Litvanya’nın başkenti Vilnius'da yaptığı son toplantıda Dünya Mirası listesine katılması önerilen yerleri değerlendirdi. Listede hazır durumda 800 yer bulunuyor.

Gulbade
19.08.16, 10:55
Kutup Ayısı

http://i.hizliresim.com/E3bXaB.jpg (http://hizliresim.com/E3bXaB)

http://i.hizliresim.com/LQ2BVV.gif (http://hizliresim.com/LQ2BVV)

Kutup ayısı (Ursus maritimus) aynı zamanda beyaz ayı, ya da deniz ayısı, ayıgiller (Ursidae) familyasından soğuk kuzey kutup bölgesinin karlı sahillerinde ve buzullar üzerinde yaşayan ayı türüdür. Yaşamakta olan en büyük kara etoburudur (boz ayı daha büyüktür ama bir karnivor değil omnivor sayılmaktadır) ve bulunduğu ortamdaki süper yırtıcıdır. Yaşadığı çevreye çok iyi uyum sağlamıştır. Kalın kürkü onu soğuktan korur, beyaz görünümü avlarından saklar. Kutup ayısı hem karada, hem denizde, hem buzda, hem de su içinde rahatlıkla avlanır.

En çok balık ve foklarla beslenir. Aç kaldığı zamanlarda yüzen buz parçaları üzerine binip kilometrelerce uzaklara giderek besin arar. Fok balıklarının buz tabakasındaki soluk alma deliklerinde pusuya yatar.

Diğer Adları

http://i.hizliresim.com/LQ2BVV.gif (http://hizliresim.com/LQ2BVV)


Ursus maritimus,yani kutuplarda yaşadığından dolayı ona verilen en iyi bilinen ismiyle “kutup ayısı”, birkaç farklı isimle anılabilir. Bu isimler ona bazı özelliklerinden dolayı verilmiştir.

Kutup ayısına birçok farklı isim takılmıştır. En genel olanı İngilizce “polar bear”dır. Yani “kutup ayısı”. Birçok yerde, anlaşılacağı gibi renginden dolayı bu isim kullanılır. Kutup ayısı doğal yaşam kıtası olan Arktik’te buzları kırarak altındaki fokları avlar. Bu yüzden ona “buz ayısı” dendiği de olur. Ayrıca bu isim buz parçalarına yüzerek üstlerine çıktığı için de kullanılır.

Kutup ayısı , Eukaryota (ökaryotlar) üst-aleminden bir etçildir. Animalia (hayvanlar) aleminin Chordata (kordalılar) şubesindendir. Mammalia (memeliler) sınıfındandır. Carnivora (etçiller) takımının Caniformia (köpeğimsiler) alt-takımının bir üyesidir. Ursidae (ayıgiller) familyasının Ursus cinsinin Ursus maritimus binominal isminin taşıyan biyolojik türdür.

Johann Fischer von Waldheim tarafından 1817 yılında sınıflandırılan ve isimlendirilen Ursidae (ayıgiller) familyasının; 1758 yılında Carolus Linnaeus’un isimlendirdiği Ursus cinsinin bir üyesidir. İngiliz kaşif Constantine John Phipps, 1774 yılında kutup ayısına Ursus maritimus ismini vererek onu da bilimsel olarak sınıflandırmış oldu.

İlk önce İngiliz kaşif John Phipps, 1774 yılında kutup ayısını ayrı bir tür olarak tanımlamış ve ona Ursus maritimus ismini vermiştir. Önerilen diğer isimler ise şöyleydi: Thalassarctos, Thalarctos ve Thalatarctos. Fakat sonunda taksonomiye yerleşen isim Ursus (Thalarctos) maritimus oldu. Erdbrink (1953) ve Thenius (1953) bu ismi boz ayıya (Ursus arctos) dayandırıyordu. Fosil kayıtlarına ve evrimsel ilişkilere bakarak Kurtén (1964), Phipps’e (1774) Ursus maritimus ismini önerdi. Bunun üzerine Harrington (1966) tarafından yükseltildi. Manning (1971) ve Wilson (1976) bugünkü hali ile kullandılar.

Kutup ayısı dolaykutupsaldır (kutup çevresinde olan). Kuzey Kutbu'nda ve çevresinde yaşar, güney sınırları ise yüzen buzullarla belirlidir (en aşağı nokta: James Bay, Kanada). Kutup ayısı nüfusu 88 derecenin üzerinde azalsa da tüm kutup bölgesinde yaşadıkları bilinmektedir. Sayıları 20.000 civarındadır.

Nüfusça Sık Bulunduğu Yerler

http://i.hizliresim.com/LQ2BVV.gif (http://hizliresim.com/LQ2BVV)


Wrangel Island ve batı Alaska
Kuzey Alaska
Kanada Kutup takımadaları
Grönland
Svalbard-Franz Josef Land
Kuzey-Orta Sibirya

Menzilleri, başlıca besin kaynağını oluşturan fokları yakalarken platform olarak kullandıkları deniz buzulları ile sınırlıdır. Küresel ısınma nedeni ile doğal ortamlarının yok olması bir tür olarak Kutup ayısının yaşamını tehdit etmektedir; bu yüzyıl içinde soyunun tükenmesi olasılığı vardır. Bunun işaretleri daha şimdiden menzilinin güney uçlarında gözlemlenmiştir.[2][3] Ayrıca yakın zamanda kuzeyde de görülecektir.
http://i.hizliresim.com/oE2bG7.jpg (http://hizliresim.com/oE2bG7)

Boyut Ve Ağırlık

http://i.hizliresim.com/LQ2BVV.gif (http://hizliresim.com/LQ2BVV)

Kutup ayısı, bugün dünya üzerinde yaşayan kara etoburlarının en büyüğüdür.Aslında akrabası boz ayı ondan çok daha iridir fakat boz ayı hem et hem de ot yer.Fakat kutup ayısı ise sadece etoburdur.Yetişkin bir kutup ayısı 2.6 metre uzunluğuna erişebilir. Şu ana kadar tanımlanabilen ayı türleri içinde en kalın posta sahip olanıdır. Kürk olmayan dış organları burnu ve ayak tabanlarıdır. Kutup ayısının boynu diğer ayı türlerinden daha uzundur. Ayrıca ısı yalıtımı amacıyla kulakları da daha küçüktür ve kafatası daha uzun bir yapıya sahiptir. Kutup ayıları adeta yüzmeleri için tasarlanmış güçlü uzuvlara ve onlar için palet görevi gören gelişmiş ön pençelere sahiptir. Ayak parmakları birbirlerine bağlı değildir. Pençeleri içeri çekilemez ve kar üzerinde rahat yürüyebilmeleri ve buz katmanlarını kazabilmeleri için tasarlanmıştır. Bununla beraber ayak tabanları şok emici bir özelliğe sahiptir. Sivri pençeleri de kar üzerine yüksek bir izdüşümü uygular ve kar üzerinde kaymadan yürüyebilmelerini sağlar. Dişiler erkeklerin hemen hemen yarısı kadardır. Gebe bir dişi kutup ayısı yaz boyunca kış uykusu için 500 kg yağ stoğu depolamak zorundadır. Ortalama bir yavru kutup ayısı doğduğunda 700 gram ağırlığındadır. Yavrular her ne kadar küçük olsalar da görünüş olarak yetişkinlere oldukça fazla benzerler. Yetişkin kutup ayıları 900 kg ye kadar erişir.

Post Ve Deri

http://i.hizliresim.com/LQ2BVV.gif (http://hizliresim.com/LQ2BVV)


Kutup ayısının burnu ve derisi siyahtır. Sanılanın aksine postu beyaz renkte değildir. Kutup ayısının postu yarı saydamdır. Bu post, hem iyi bir kamuflaj sağlar hem de soğuğa karşı korur.

Kutup ayılarının sarıya çalan beyaz renkli kürkleri tıpkı ördeklerde olduğu gibi, suyu üzerinden kaydıracak yapıya sahiptir. Ayrıca tırnaklarının arası yarı uzunluğuna kadar yüzme zarı ile kaplıdır.[4]

Diğer arktik hayvanların aksine kutup ayısı, yazın daha koyu renkli bir posta sahip olmak için tüy dökmez. Post mor ötesi ışığı emer. Tüylerin fiber-optik özellikleri yoktur ve ışığı ya da ısıyı transfer etmezler. Buna rağmen postun altındaki alt tabaka kutup ayısını öyle iyi izole eder ki, 10 °'nin üzerinde aşırı ısınma problemi ile karşı karşıya kalır. Post, ayının kızılötesinde görünmesini engeller, kızılötesinde kutup ayısının sadece burnu ve nefesi görülür[5]. Bu alt tabaka birkaç santimetre boyunda kısmen daha seyrek içi boş tüylerle kaplıdır. Bu koruyucu tüyler gergin, parlak ve diktir, alt tabakanın ıslakken düğümlenip karışmasını engellerler. Böylece su daha donamadan kolayca silkinebilir. Ayrıca kutup ayısı bu tabakadaki nemden kurtulmak için karda yuvarlanır.

2005 yılında Brooklyn hayvanat bahçesindeki birçok kutup ayısı alt tabakalarında yetişen bir yeşil alg yüzünden yeşil renge büründü. O yıl Chicago alışılmadık sıcaklıkta nemli ve kuru bir yaz geçirmişti. Algler ayılara zarar vermediğinden olaya müdahale edilmedi, kendiliğinden geçmesi beklendi. 2004 şubatında Singapur hayvanat bahçesinde iki ayı aynı sebeple yeşile döndü. Buna Singapur'un sıcak ve nemli havasının yol açtığı açıklandı. Ayılar peroxide blonde adlı kimyasalla yıkandılar. 1980 yazında San Diego hayvanat bahçesindeki üç ayı bu şekilde yeşile dönmüş ve giderilmesi için bir tuz karışımı ile yıkanmışlardı.

Gulbade
19.08.16, 11:08
Alt Türler

http://i.hizliresim.com/7AY9Ea.gif (http://hizliresim.com/7AY9Ea)

Genel kanı, yaşamakta olan kutup ayısı alt türü olmadığı yönündedir[6]. Hatta boz ayılarla kutup ayılarının çiftleşmesinden doğurgan melezler[7][8] ortaya çıkmasından dolayı bazı kaynaklar kutup ayısının boz ayının bir alt türü olduğunu iddia ederler.

Farklı nüfus sayıları kimin saydığına göre değişiklik gösterir. Kutup ayılarına ilişkin uluslararası otorite sayılan IUCN/SSC Kutup Ayısı Uzman Grubu (Polar Bear Specialist Group "PBSG") adlı bilimsel kuruluş, dünya çapında 20 farklı popülasyon ya da "sürü" olduğunu varsaymaktadır.[5] Diğer biliminsanları 6 faklı popülasyon tanımaktadır.

Diğer kaynaklar şu iki alt türü listelemektedir.

Ursus maritimus maritimus[9]
Ursus maritimus marinus[10]

Beslenme

http://i.hizliresim.com/7AY9Ea.gif (http://hizliresim.com/7AY9Ea)

Kutup ayıları, Ayıgiller familyasının en yırtıcı üyesidir. Besin tercihleri çoğunlukla foklardan yanadır. Diyetlerinin % 95 gibi çok büyük bir oranını halkalı fok ve sakallı fok oluşturur. Yetişkin ayılar genellikle fokların yağ ve deri kısımlarını yerken, genç ayılar protein açısından zengin kırmızı etlerini tüketirler. Kutup ayılarının foklar dışında da geniş bir besin yelpazesi vardır. Yengeç dahil birkaç deniz kabuklusu türünü yiyebilir. Ayrıca kutuplara özgü kemirgen türlerini yediği de olur. Foklarla yakın akraba olan morsları, özellikle yavrularını; bununla birlikte bahar aylarında ren geyiği, Kanada geyiği, Misk öküzü ve benzeri toynaklılarla da büyük ölçüde beslenir. Beluga balinasını da kıyıya vurduğunda kutup ayılarının hedefi olabilir. Bazen kuşları ve yumurtalarını yediği de olur. Hatta kendi türlerini bile yiyebilirler. Bunun en önemli örneği aç bir erkeğin yabancı bir dişinin yavrusunu öldürüp yemesidir. Omnivor olmasına karşın bitkisel olarak da beslenir. Bitki kökleri, kelpler, bazı meyve türleri de beslenme yelpazesinin önemli bir bölümünü oluşturur. Kutup ayıları bahar gibi sıcak aylarda genellikle karasal hayvanları ağırlıklı olarak avlar. Havalar soğuduğunda ise daha çok okyanusal besinlere ağılık verir. Dişi kutup ayıları kış uykularına yatmadan önce balinalar, foklar, morslar ve buna benzer okyanusal ve yağ açısından zengin besinlere yönelirler. Kutup ayıları yetişkin bir morsu devirecek kadar güçlü olmalarına rağmen, böyle riskli ve yorucu bir işe çok nadiren kalkışırlar.

Avlanma

http://i.hizliresim.com/7AY9Ea.gif (http://hizliresim.com/7AY9Ea)

Arktik bölgesinde milyonlarca fok yaşar. Kutup ayıları foklar nefes almak için buzdaki deliklerden çıktıklarında onlara saldırırlar. Kutup ayılarının en yaygın olarak kullandıkları yöntem de budur. Avlanırken en çok güvendikleri duyu koklamadır. Diğer duyuları neredeyse insanınkine yakınken, koku alma duyuları insanınkinin 2100 katı daha hassastır. Fokların nefes alma deliklerinden çıktıklarında verdikleri nefesin kokusunu kilometrelerce öteden algılayabilirler. Kutup ayısı, bu deliğin yanına gelir ve fok dışarı çıktığında ön pençeleriyle ona saldırır. Daha sonra da buzların üzerine çeker ve yer. Keskin dişleriyle kafatasını ısırırlar ve foku öldürürler. Kutup ayıları bazen foklara sessizce yaklaşarak onları buzun üstünde dinlenirken de avlayabilirler. Eğer fok dikkat etmezse, ayı ansızın ortaya çıkıp ona doğru atak yapabilir. Fok avlamanın bir başka yolu da şöyledir: Buzun altındaki fokun kokusunu alan ayı, güçlü ön pençeleriyle buza vurarak kırar ve altındaki foka dişleriyle ve pençeleriyle saldırır.

Kutup ayılarının duyabilme yetenekleri muhtemelen insanınınkine yakındır. İnsanlar en düşük frekans olarak 0,02 kHz, en yüksek frekans olarak da 20 kHz duyabilirler. Araştırmalar kutup ayılarının görme duyularının da insana oldukça benzer olduğunu ortaya çıkarmıştır. Gözlerinin arkasında onları güneşten gelen ultraviyole, yani mor ötesi ışınlardan korur. Kutup ayılarının dokunma duyusu hakkında oldukça az bilgiye sahibiz. Ancak bilim adamları onların nesneleri burunlarıyla, dilleriyle ve pençeleriyle dokunarak tanımaya çalıştığını ortaya çıkarmışlardır. Araştırmalar kutup ayılarının tat alma duyularıyla ilgili fazla bir bilgi vermemiştir. Bununla birlikte kutup ayısının tat alma duyusunun hassaslığı ya da hangi yemeğe ne kadar önem verdiği de açıkça öğrenilememiştir. Yalnızca besinleri birbirinden ayırdığı bilinmektedir. Kutup ayılarının av esnasında güvendikleri en hassas duyuları ise kokudur. Bir av köpeğinden 7 kat iyi koku alabilir. Bu insanınkinden 2100 kat daha hassas demektir. Araştırmalara göre kutup ayıları 32 km (20 mil) uzaklıktan avlarının kokusunu alabilmektedir.

Kutup ayıları muhteşem yüzücülerdir. Arktik Denizi’nin dondurucu sularında 60 mil, yani 100 km gibi muazzam bir mesafeyi yüzerek aşabilirler. Bazı durumlarda zamanlarının büyük bir kısmını yüzen buz kütlelerinin üzerinde geçirirler. 12 cm (5 in) kalınlığında bir yağ tabakasına sahiptirler. Bu tabaka hafif olduğundan onların su yüzeyinde daha az efor harcayarak kalabilmelerini sağlar. Ayrıca soğuğa karşı bir izolasyon görevi de görür. Son zamanlarda kutup ayıları artan fok avcılığı nedeniyle besin bulamıyor ve yağ tabakaları inceliyor. Ayrıca küresel ısınma nedeniyle de buz tabakaları kırıldığından dolayı kutup ayıları besin bulmak için çok uzun mesafeler yüzerek yorgun düşüyor ve dinlenecek bir buzul bulamadığından boğulabiliyor.


İnsanlar çöplerini dışarı bırakırlar. Bu da onların kutup ayılarıyla karşılaşmalarını sağlar. Kutup ayıları da tıpkı diğer ayılar gibi kusursuz bir koku alma duyusuna sahiptirler. Bu sayede çöplerin kokusunu alırlar ve insanlarla karşılaşırlar. Ayrıca insanların onların habitatını yok etmesi sonucunda da kutup ayıları insanların içine karışıyor. Araştırmalar sonucunda çöp boşaltma ve plansız kentleşme sonucu kutup ayısı ve insanların en çok Churchill ve Manitoba’da karşılaştıkları ortaya çıktı.

http://i.hizliresim.com/oE2GP7.jpg (http://hizliresim.com/oE2GP7)

Üreme

http://i.hizliresim.com/7AY9Ea.gif (http://hizliresim.com/7AY9Ea)

Kutup ayıları ilkbaharda çiftleşir. Eşler geçicidir, çiftler arasında bir bağ olmadan sadece üreme için bir araya gelir. Gebelik süresi 240 gündür (8 ay). Yavrular, anne tarafından ekim ayında derin karın içinde kazılan bir inde kışın başında doğar. Genelde iki yavru doğar, daha az sıklıkla da bir veya üç yavru. Dört yavrunun doğduğu çok nadir olsa da görülmüştür. Diğer tüm Ursus ayılarındaki gibi yavrular doğduklarında çok küçüktür. Tipik olarak 30 cm. boyunda ve ortalama 700 gr. ağırlığında olurlar.

Doğduklarında neredeyse tamamen korumasız, tüysüz ve kördürler. Bir ay sonra gözleri açılır, 1,5 ay sonra ise yürümeye başlarlar. Katı yiyeceklerle beslenmeye başlamaları 4-5 ay sonra olur. On ay boyunca kendilerine avlanmayı ve erkek ayılardan korunmayı öğreten annelerinin yanından ayrılmazlar. Anneler yavrularını 2,5 yıl boyunca diğer tüm ayı türlerinden fazla ve sadece deniz memelileri ile karşılaştırılabilecek % 33 oranında yağ içeren bir süt ile emzirirler.[5] Cinsel erişkinliğe 3-4 yaşlarında erişirler. Yetişkin kutup ayılarının 30 yılı aşkın yaşadıkları bilinmektedir.

Habitatı

http://i.hizliresim.com/7AY9Ea.gif (http://hizliresim.com/7AY9Ea)

Hamile kutup ayısı kendisi ve yavruları için kardan bir in kazar. Bunun dışında bir yuvada yaşamazlar. Tipik bir yuva, 2 metre uzunluğundaki bir tünel ve çapı yaklaşık yarım metre olan yuvarlak bir alandan oluşur. Yüksekliği ise yaklaşık yarım metre kadardır. Bu yuvaların genellikle birden fazla odacığı vardır ve kutup ayıları bu odaları yuvanın girişinden daha yüksek seviyede hazırlarlar. Böylece odalardaki sıcak havanın girişten dışarı çıkması engellenmiş olur. Yuvanın üzerine ve girişine kış boyunca yağan karlar yığılır. Kutup ayısı bu kar yığınında sadece hava girecek kadar dar bir açıklık bırakır.

Tavanın kalınlığı 75 cm ile 2 m arasında değişiklik gösterir. Tavanın kalınlığı yalıtım görevi görür. Bu sayede yuva içindeki sıcaklık korunur. Norveç Oslo Üniversitesi'nden araştırmacı Paul Watts, yuvalardan birinin tavanına bir ısıölçer koymuş ve yuvanın sıcaklığını ölçmüştür. Bu çalışma sırasında dışarıdaki sıcaklık -30 °'ye kadar düşerken yuvanın ısısı hep 2-3 derece arasında sabit kalmıştır. Anne ayının karın kalınlığına göre değişen bu yalıtım özelliğini nasıl bilebildiği ise, henüz açıklanamamıştır.

Kutup ayıları kış uykusuna yatmaz, ama hamile veya emzirmekte olan anne ayılar yavruları çok gençken inlerinden dışarı çıkmazlar. Bu dönemde hiç enerji harcamamak ve yavrularının daha iyi beslenmesini sağlamak için metabolizmasını düşürür. 9 ay boyunca önceden depolamış olduğu vücut yağını proteine çevirir ve yavrularının beslenmesini sağlar. Bu aylar boyunca kendisi hiç beslenmez. Metabolizmasını yavaşlatırken kalp atışlarını dakikada 70'den 8'e kadar indirebilir. Bu süre içinde yemek yemediği gibi doğal ihtiyaçlarını da karşılamaz. Böylelikle yavrularını doğuracağı dönemde fazla enerji harcamamış olur. Bu süre için hem kendi hem de yavrularının beslenmesi için tamamen kendi vücut yağına bağlıdır.

2004 yılında National Geographic'in yaptığı çalışmada 1970 yılında sıradan olan üçüz doğuma hiç rastlanmamıştır. Aynı zamanda sadece her yirmi yavrudan biri 18 aylıkken sütten kesilmektedir. Bu rakam 1970'te yarıdan fazlaydı.

Evrimsel İlişkiler

http://i.hizliresim.com/7AY9Ea.gif (http://hizliresim.com/7AY9Ea)

Rakun ve ayı familyalarının 30 milyon yıl önce ayrıldıkları sanılmaktadır. Yaklaşık olarak 13 milyon yıl önce Andean ayısı (Tremarctos ornatus)[11] 6 farklı ayı türü ise 6 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır. DNA araştırmasına göre kutup ayısı yaklaşık 200 bin yıl önce boz ayıdan türedi. Kutup ayı ve boz ayının çiftleşmeleri sonucunda ortaya doğurgan melezler çıkmaktadır. Fosillere göre öğütücü dişleri 10 ila 20 bin yıl önce boz ayılardan farklılaştı.

1996 yılında Alaska Fairbanks Üniversitesi'nden Sheilds ve Talbot tarafından yayınlanan bir makaleye göre, çeşitli boz ayı popülasyonlarındaki DNA karşılaştırmaları, Alaska'nın ABC adasının boz ayılarının, kutup ayıları ile diğer tüm boz ayı popülasyonlarından daha yakın geçmişli bir ortak ataya sahip olduklarını göstermiştir.

Koruma Durumu

http://i.hizliresim.com/7AY9Ea.gif (http://hizliresim.com/7AY9Ea)

Üç kutup ayısı, USS Honolulu (SSN 718) adlı Los Angeles sınıf taaruz denizaltısı, kuzey kutbuna 280 mil uzaklıkta su yüzeyin çıkmışken, ona yaklaşıyorlar. Ayılar tekneyi iki saat süreyle inceledikten sonra uzaklaştılar. Denizaltı, Arktik Okyanusu'nda gizli faaliyetler sürdürürken, ayrıca ABD ve Kanada üniversiteleri için bilimsel veri ve su örnekleri toplamaktaydı. USS Honolulu, Los Angeles-sınıfı denizaltıların 24.'sü olup Kuzey Kutup bölgesini ziyaret eden kendi sınıfındaki ilk denizaltıdır. Havai'nin Pearl Harbor şehrinde üslenmiş olan Büyük Okyanus 3. Denizaltı Filosu'na aittir.

ABD, Kanada, Danimarka, Norveç, Sovyetler Birliği 1973 yılında kutup ayılarının korunması ile ilgili bir antlaşma imzaladı[12].

Kutup ayısı 2006 yılı kırmızı listesinin tekrar değerlendirmesinde VU: hassas (vulnerable): "Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan türler" başlığı ile tehdit altındaki türler kategorisine alındı[13]. Küresel ısı değişikliği nedeniyle önümüzdeki 50-100 yıl arasında deniz buzullarında dramatik bir azalma bekleniyor. Bunun sonucunda ortam kaybı ve ortam kalitesinin azalması sonucunda kutup ayısı nüfusunda %30 oranında bir azalma olmasından şüphelenilmekte. Diğer tehditler arasında, kirlenme, gemicilik dolayıyla rahatsızlık, eğlence amaçlı izleme, gaz ve petrol araştırmaları ve yasal ve yasadışı avlanma bulunmaktadır.

Özellikleri

http://i.hizliresim.com/7AY9Ea.gif (http://hizliresim.com/7AY9Ea)

Wikimedia Commons'ta Kutup ayısı ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.
Diğer ayılar gibi tıknaz olmayıp başı ve vücudu ince uzun yapılıdır. Ayak tabanlarının altında deriden yastıklar ve tüyler olduğundan buzlar üzerinde kaymadan rahatlıkla hareket eder.Çok iyi yüzücüdürler, kıyının 20–30 km açıklarında yüzmeleri sıradandır. 35-40 kilometre hızla koşabilirler.Kutup ayıları kış uykusuna yatmaz. Kızılötesinde bir kutup ayısının sadece burnu ve nefesi görünür.-45 °C soğukla başa çıkabilirler. 2 km ötede karda saklanmış bir fok balığının kokusunu alabilirler.