Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28.05.16  
Kullanıcı Profili
Daphne
Laz Kizi
 Daphne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Standart Neden ve nasıl hapşırırız?

Vücuda her gün milyonlarca mikroorganizma genellikle solunan hava ile girmesine rağmen, sıkça hasta olmamak önemli bir durumdur. Solunan hava ile burundan giren mikroplar, tozlarla beraber burada olan silya denilen tüycüklere takılır. Bunlardan kurtulanlar burnun içini döşeyen epitelden salgılanmış olan antibakteriyal mukus salgısıyla denetlenir. Koku moleküllerinin sinir hücreleri tarafından algılanması ise, mukusun kalınlığının 0,06 mm. Kadar olmasıyla alakalıdır. Mukus tabakası bundan kalın olsaydı kokuları algılamak daha zor olacaktı, daha ince olması halinde ise savunma sistemi zayıflayıp, koku tüycükleri kolay bir şekilde tahrip olacaktı. Bunun dışında muhteviyatı ve yoğunluğuyla bu salgı, hava içinde bulunan yabancı partikülleri filtre etmekte ve havanın tam kıvama gelecek şekilde nemlendirmektedir.

Bu noktadan geçen zararlı etkenler tehlikeli olacağından, vücutta hapşırma denilen alarm devreye girer ve mikropları saf dışı bırakır. Hapşırma eylemi, üst solunum yollarının en önemli savunma mekanizmasıdır. Burunda olan sinir hücreleri uyarılınca sinyaller beyne ulaşmakta ve hapşırma refleksi meydana gelmektedir. Bunun neticesinde mukus bezleri uyarılmakta, mukus salgılanıp, kılcal damarlar genişlemektedir. Bu aşamada burunda bir kaşıntı ya da karıncalanma hissedilir. Beyinden gelen uyarıyla birlikte baş, boyun ve karın kasları uyarılır, ses tellerinin olduğu kısım kapanır ve akciğerlerdeki hava basıncı artar. Ardından aniden açılarak, hava yüksek bir sesle dışarı verilir, burun ve solunum yolunda olan yabancı maddeler de dışarıya atılır. Hapşırmayla görevli sinirler, gözle de irtibatlı olduğu için hapşırmada genellikle gözyaşı salgılanır ve bu sırada gözler elde olmadan kapanır.

Kış döneminde grip, nezle ve bronşit gibi rahatsızlıkların dışında, burun polipleri, polenler, tozlar, parfüm, hayvan tüyleri ve birden ışığa bakma gibi etkenler, hapşırmaya neden olabilir. Bazı kişiler değişik etkenlere karşı hassas oldukları için, daha çok etkilenerek hapşırır. Bazıları ise, belirli dönemlerde hapşırmaya yatkın olurlar. Erkeklerin genellikle kadınlardan, beyazların ise zencilerden daha çok hapşırdıkları bilinir. İnsanların yaklaşık beşte biri karanlıkta giderken, parlak bir ışığa baktığı zaman hapşırır. Işığın aniden yansıması yüzünden, gözbebekleri küçülmekte ve gözyaşı salgısı artmaktadır. Bu salgının gözyaşı kanalı ve burun boşluğunun üst bölümüne ulaşması, burun içinde olan mukoza dokusunu uyarır ve hapşırmayı tetikler. Soğuk algınlığında burun mukozası, daha hassas olduğu için hapşırma hızla tetiklenmekte ve olmaktadır.

Hapşırma eylemi vücudun doğal işleyişinin oldukça farklı bir durumudur. Burunda mukoz bağın parçalanmasına yetebilecek güçteki havanın hareketlenmesine neden olan hapşırma ve öksürme sonucunda daml****lar oluşur. Bu aşamada ağızdan çıkan hava ve içinde bulunan partiküllerin çıkış hızı yaklaşık olarak 150 km/saat kadardır.




Ayraç


Yalnızım diye üzülmüyorum.. Çünkü biliyorum yalnız insanın



ihanet edenide olmaz ....
İşlemler


Daphne isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla